Hz. Yeşaya Nebî'nin İmam Ali'ye Aslan Diye Seslenişi

Hz. Yeşaya Nebî'nin (a.s) İmam Ali'ye (a.s) Aslan Diye Seslenişi

Yeşaya, Yahuda kralı Manasse bin Hiskiyâ tarafından akrabası olduğu hâlde şehit edilen ve M. Ö. 760-690 civarlarında yaşamış bir peygamberdir. İsrailoğullarının İslami hadislerde de adı geçen peygamberlerindendir. Bu makalede, İslam ile alakalı müjdeleriyle tanınan Yeşaya peygamberin diliyle Hz. Îsâ (a.s), Hz. Muhammed (s.a.a) ve İmam Ali'nin (a.s) geliş haberine değiniyoruz.


İmam Rıza'nın (a.s) Memun'un meclisinde Ehlikitab'a karşı istidlâli, her ne kadar daha çok meclisteki Abbasilere yakın kimseler tarafından kayda geçtiyse de, muteber şekilde elimize ulaşmış,[1] bu şekilde İsrailoğullarının peygamberlerinden işittikleri müjdeleri onların metinleri üzerinden delil olarak kullanmanın ilkelerini öğrenmiş bulunuyoruz. Aşağıdaki İbranice metinle başlayarak bu müjdelerden birini zikredeceğiz ki, Yeşaya peygamberin dilinden Yeşaya kitabında nakledilen bir husustur. 

Yeşaya kitabının 21. babının 6.-9. ayetlerini İbranice metinlerini ve Tebriz asıllı üstad İsmail Himmetî'nin tercümesini veriyoruz.[2] Belirtelim ki, Şiiliği kabul eden eski keşiş Thomas McElwain ile eski rahibe Sachini Stretchen tarafından da İmam Ali'nin (a.s)  isminin müjde olarak eski Ahitte geçtiği teyit edilmiştir.[3]

6 כִּ֣י כֹ֥ה אָמַ֛ר אֵלַ֖י אֲדֹנָ֑י לֵ֚ךְ הַעֲמֵ֣ד הַֽמְצַפֶּ֔ה אֲשֶׁ֥ר יִרְאֶ֖ה יַגִּֽיד

7 וְרָ֣אָה רֶ֗כֶב צֶ֚מֶד פָּֽרָשִׁ֔ים רֶ֥כֶב חֲמֹ֖ור רֶ֣כֶב גָּמָ֑ל וְהִקְשִׁ֥יב קֶ֖שֶׁב רַב־קָֽשֶׁב׃
ישעה

8 וַיִּקְרָ֖א אַרְיֵ֑ה עַל־מִצְפֶּ֣ה ׀ אֲדֹנָ֗י אָנֹכִ֞י עֹמֵ֤ד תָּמִיד֙ יֹומָ֔ם וְעַל־מִ֨שְׁמַרְתִּ֔י אָנֹכִ֥י נִצָּ֖ב כָּל־הַלֵּילֹֽות

 9 וְהִנֵּה־זֶ֥ה בָא֙ רֶ֣כֶב אִ֔ישׁ צֶ֖מֶד פָּֽרָשִׁ֑ים וַיַּ֣עַן וַיֹּ֗אמֶר נָפְלָ֤ה נָֽפְלָה֙ בָּבֶ֔ל וְכָל־פְּסִילֵ֥י אֱלֹהֶ֖יהָ שִׁבַּ֥ר לָאָֽרֶץ׃

"Atlara, bir merkebe ve bir de deveye binmiş bir kafile gördüğünde onu uyanık tut, tamamen uyanık. Gözcü bağırdı ki: "Aslan Ali! Ey efendim! Ben gündüz boyunca sürekli ayaktaydım ve gece boyu gözetlerken oturdum. Bak! Burada bir adam atlı bir grubun arasında kafileyle geliyor." Sonra o (Ali) cevap verdi: Babil yıkıldı! Yıkıldı! Onun bütün put ve tanrıları parçalanmış hâlde yerde duruyor!" 

Yeşaya 21 : 6-9

Açıklama: Yeşaya kitabının bu ayetinde at binicileri İmam Ali'nin (a.s) iki oğlu İmam Hasan (a.s) ile İmam Hüseyin (a.s) ve İmam Ali, deve binicisi Hz. Muhammed (s.a.a), merkebe binen ise Hz. Îsa'dır (a.s). Hz. Yeşaya burada Hz. Muhammed (s.a.a) ve İmam Ali'nin (a.s) putları kıracağını haber veriyor. Burda Mekke müşriklerinin hâkimiyeti Babil hâkimiyetine benzetiliyor. 


Deve binicisi ve merkep binicisi ifadesi ayetin İbranicesinde tekildir ama tercümelere nedense çoğul olarak yansıtılmakta. "Aslan Ali!" İfadesi ise çok ilginçtir.


Mütercimler ifadeyi tercüme etmekte birbirinden farklı yollara başvurmuşlar. Kimisi "aslan gözcüye sesleniyor" derken, kimi "gözcü aslana seslendi" demiştir. Hatta konuşan bir aslanı gözcü kabul etmiştirler. Yaygın çevirilerin çelişkilerine bir göz atalım:


NIV çevirisinin Türkçesi: 


6 Rab bana şöyle diyor: "Git, bir gözcü yerleştir ve gördüklerini rapor etmesini sağla." 7 "Savaş arabalarını gördüğünde at takımlarıyla, eşek binicileri veya deveye binen biniciler, uyanık olmasına izin ver, tamamen uyanık." 8 "Gözcü bağırdı: "Her gün, ey efendim, gözetleme kulesinde duruyorum; her gece görev yerimde kalıyorum."

Dikkat edilirse orijinal metindeki "hamôwr" (חמור), yani "eşek/merkep" ve gamāl (גָמָל), yani "deve" ayetin İbranice'sinde tekildir. Fakat tercümede çoğul olarak ifade edilmiştir! Rekeb veya Rakb kelimesi hem binici, hem tekerlekli araba demek olabilir.[4] Fakat tekil ifadeyle eşek ve deve tabiri, maksadın birer binici olduğunu gösteriyor.


Orijinal metinde geçen "aryéh" (אַריֵה) yani "aslan" ifadesi bu tercümede hiç dikkate alınmamaktadır nedense. Diğer tercümelerden birine bakalım:

KJV çevirisinin Türkçesi:


6 "Çünkü Rab bana şöyle dedi: Git, bir bekçi belirle, gördüklerini bildirsin." 7 "Ve bir çift atlı araba, bir eşek arabası ve bir deve arabası gördü; ve büyük bir dikkatle özenle dinledi" 8 "Ve şöyle bağırdı: Bir aslan: Efendim, gündüzleri sürekli olarak gözetleme kulesinin üzerinde duruyorum ve bütün geceler koğuşumda oturuyorum"

Bu türden bazı tercümelerde aslanın rolü belli değildir. Hem Türkçe, hem İngilizce orijinalinde buradaki maksat bu yönden belirsizdir. Önceki kısımlarda aslan ifadesinin hiç yer almaması ile birden, rolü bile belli olmayan bir aslandan bahsedilmesi ilginç değil midir?
Bu tercümelerdeki: "o bağırdı: Bir aslan" (he cried: a lion:) tabiri neyi ifade ediyor acaba? Bağıran gözcü mü bir aslan görmüş de onun tehlikesine karşı uyarıda bulunuyor? Yoksa bağıran gözcünün kendisi bir aslan mı? 

Bu tür zorlama tercüme hataları dayatıldıkça, bu sorunun cevapsız kalacağı aşikardır. Daha ilginç husus, Westminister Leningrad Kodeksi ve Aleppo/Halep Kodeksinde "ve bağırdı" ifadesindeki cümle bütünlüğünü ifade eden ve kelimesi, ilkinde mevcut, ikincisinde yoktur.[5] Bu, Kodeksi yazan kâtiplerin cümlede aslan tabirinden kaynaklanan anlam bozukluğunu farkedip bunu düzeltme yoluna girdiklerini gösteriyor. 

Hâlbuki bazılarının tercümede hiç dikkate almadığı, diğerlerinin kafa karıştırıcı buldukları ifade olan aryéh (aslan) sözcüğü Kumran yazıtlarında keşfedilen M. Ö. 200 yılları etrafında yazılan Yeşaya kitabı parşömeninde de mevcuttur.


Belirtelim ki, Yeşaya peygamber kendi döneminden bulunan yazıtlarda Yeşaya Navi (Yeşaya nebî) şeklinde anılmasıyla [6] tarihi varlığı materyalistlerce dahi ispatlı olan ve İmam Ali (a.s) İmam Bakır (a.s) ve İmam Rıza'nın (a.s) hadislerinde "Şa'yâ" adıyla peygamberliği vurgulanan bir peygamberdir.[7] İmam Sadık'ın (a.s) Ümmü Davud'a öğrettiği için onun künyesiyle meşhur olan duada da birtakım peygamber, vasi ve veliler içerisinde kendisine selâm verilir.[8]


Yeşaya kitabı ayetindeki İbranice ifade "aryeh 'al"/אריה על şeklindedir. Eğer 'al ifadesi orijinalde Ali/עלי olursa, çok anlamlı ve geleceğe mutabık bir kehanet olacaktır. Eski İbranice'de sonda yod harfini hazfetme hâli müjdenin bu şekilde verilmesine uygundur. Zira yod harfi eski İbrani örfünde sondaki "i" sesini temsil ediyordu.[9] Yani Ali adlı birine "aslan" diye seslenilmiştir burada. İmam Ali'nin (a.s) Esedullah, yani "Allah'ın aslanı" olarak adlandırıldığını, Allah kelimesinin putu olmayan yaratıcıyı ifade ettiğini, İslam öncesi yazıtlarda bile Arap asıllı Yahudi ve Hristiyanlarca Tektanrı'nın ismi olduğunu hepimiz biliyoruz.[10] Yine tarihi okuyan herkes, o Hazretin birçok kez süvari olarak katıldığı savaşlarını ve katır dışında ata da biniciliğini bilir.[11] Yine at biniciliği, imametinin ilk altı ayındaki hilafet döneminde İmam Hasan (a.s) için ve imametinin sonunda şehadetine sebep olan Kerbela olayından dolayı İmam Hüseyin (a.s) için de geçerlidir. Eğer burada "atlı bir grubun arasında geliyor" ifadesiyle en az üç kişilik çoğul[12] kastedilmişse, ata binmiş süvarilerden biri İmam Mehdi (a.f) de olabilir. Nitekim aynı babın sonraki ayetlerinde Seir dağı mıntıkasından bahsedilmesi merkebe binenden maksadın Hz. İsa (a.s) olduğunu doğrular. Deveye binenin Hz. Muhammed (s.a.a) olduğu bâbın devamında mensup olduğu İsmail oğlu Kaydar kabilesine değinilmesinden anlaşılıyor. Ata binen kimselerin savaşlarda at kullanan İmam Ali (a.s), İmam Hasan (a.s), imam Hüseyin (a.s) ve zuhuru beklenen İmam Mehdi (a.f) hakkında müjde içerdiği, aynı babın devamında yer alan ve Arabistan'a değinen ifadelerle doğrulanır.

_______

[1] Avâlim ul-Ulûm, c. 2 s. 299
[2] The Spirit of Truth, Bible the Herald of Quran, p. 307, ch. "Ali the Lion"
[3] Shiite Beliefs in the Bible, London Lectures, p. 96-105 Lecture Nine: the word 'Ali in the Bible 
[4] 6.-9. Asır arasında yazım aşamasında olan Masoretik metnin sonradan harekeleri metne eklediği ve harekelendirme konusunda hem Hristiyanlarla Yahudiler arasında, hem fırkaların birbiriyle ihtilafları bulunduğu belirtilmelidir.
[5] bkz. Biblehub sitesi Isaiah 21:7-8 ve Spirit of Truth, Bible the Herald of Quran, p. 309
[6] biblicalarcheology.org "Isaiah's signature uncovered in Jerusalem" makalesi
[7] Bihâr ul-Envâr, Kısas-ı Enbiyâ kitabı, bap 14 Şa'yâ ve Haykûk/Habkûk kıssası,  Râvendî'den naklen
[8] Misbah ul-Müteheccid, c. 2 s. 807
[9] bu yazı eski Aramice ve İbranice'deki Latince tabiriyle mater lectionis kavramında sözkonusu olan "defektif yazı" yönteminin bir örneğidir.
[10] Ürdün Araplarının Ümmül-Cemal kilisesinin ve Yemen Hristiyanlarının Hz. Muhammed'in (s.a.a) doğumundan yarım ilâ iki asır evvelki kitabe ve duvar yazıtları "Allah'ın yardımıyla" ve "Allah'ın kulu" gibi tabirler içerir ve inançları için İslam öncesi şehitlerin anısına bu yazıların yazıldığı belirtilir. Bkz: Rick Brown, Who was 'Allah' before Islam? Evidence that the term 'Allah' originated with Jewish and Christian Arabs (2007), page 8
[11] İmam Ali'nin (a.s) Mürteciz ve Sekeb adında iki atı, Düldül ve Şehbâ adında iki katırı bulunduğu kayıtlıdır. Men lâ Yahduruh ul-Fakîh c. 4 s. 178, 
[12] Arapça'da olduğu gibi iki kişiyi kapsayan tesniye çoğulu ve en az üç kişilik cem' çoğulu İbranice'de de vardır ki, birbirine benzer yazıldığı için hareke farkıyla okunuşun değişmesiyle cümle yapısına bakarak çözülür.

Konu ile alakalı olarak aşağıdaki makaleyi mütaala edebilirsiniz:
https://www.ehlibeytalimleri.com/kutsal-kitapta-imam-ali-as