.
Mustafa'sın Allah'ın iftiharı sensindir
Hilkat ehlinin hem en bahtiyarı sensindir
Bir Hatîce zevcendir, ki anaydı Zehrâ'na
Haydar'ın da cennette hemcivârı sensindir
Sen ki kalbi en kâmil Rabbe tabi olmuş fert
Bundan elde etmiş en çok vakarı sensindir
Kırk yaşında peygamber olduğunda tevhidi
Eylemiş olan her daim şiarı sensindir
Ondan önce tüm peygamberlerin dilindeyken
Cümle ehl-i îmânın intizarı sensindir
Hak önerdi sultanlık eylemek yahut kulluk
Kulluk eyleyen elbet ihtiyarı sensindir
Canlı defnedilmişken kabre kızlar evvelden
Kız için karar almış itibarı sensindir
Hak kelâmı Kur'an'ın son kitabı Rahman'ın
Hak sözüyle kesbetmiş iktidarı sensindir
Sen yetiştiren Haydar misli pehlivanıydın
Haydar'ın yerin kılmış hep kenarı sensindir
Sen olunca miracın Rab ilen konuşmuştun
Orda seyreden yer ve gök diyarı sensindir
Rabbimin habîbiydin ya Muhammed indallah
Hem yetim hem öksüz kaldın ey ibn-i Abdullah
Ey Alî, Ebu Talib oğlu Hak vasî Hayder
Söylemiş vezirim sensin sonuncu peygamber
Leyletü’l-Mebît olmuşken yatakta yattın ki
Hak resulü kurtulsun böylelikle ey önder
Fatıma'yla evlendin Kabe'deyse doğmuştun
Rabbinin evinden damada zevcedir Kevser
Sen Hasan, Hüseyn'in ve Zeyneb'in babasıydın
Böylelikle peygamber hasmı kaldı hep ebter
Hem babanla hem annen Haşimi'ydi mümindi
Pak baban Ebu Talib hep Resûlü destekler
Sen Bedir'de galip kıldın bu dîn-i İslam'ı
Hep Uhud'da cenk ettin sen kaçar iken ekser
Hendek oldu Amr ibn-i Abdüvedd'i öldürdün
Oldu cin ve insandan efdal olduğun ezber
Fethedip Yahudî'nin sûru hem de seddin sen
Bahsedildi fethinden fethedince sen Hayber
Sen Gadir-i Hum'dayken biat etti hac ehli
Sen seçilmiş oldun ümmet için o gün rehber
Yirmibeş yıl oldun bekler kemik boğazdayken
Gözde bir diken varmış misli geldi mihnetler
Sen nebiye nispetle menzilette Harun'dun
Dine ilk inandın en fazla fayda sen sundun
Ey Muhammed'in kalben can sefası ya Zehra
Sen bütün bu insanlık tarihinde istisna
Tek kalınca sen karnındaydın üns alır oldu
Senle hep konuşmaktayken Hatîce-i Kübrâ
Sen Ali'yle evlendin, olmasaydı ey anne
Layıkınla evlenmen mümkün olmuyor aslâ
Söylemişti annemdir sen için Resulullah
Pek de fazla düşkündün hep nebiye sen zira
Hazret-i Muhammed vermiş Fedek arazisin
Ayet indi zira et akrabaya hak ita
Göçtüğünde peygamber aldılar elinden ki
Uydurup hadis onlar verdiler yalan fetva
Enbiya demişler miras falan bırakmazmış
Hutbe söyleyip Kur'an'dan yanıtladın amma
Etti hane-i vahyin önlerinde azgınlık
Toplanıp şakiler tehdide yeltenip haşa
Hastalandın ardından eşkıyaya dargın sen
Gizli defnedilmek ister idin Alî'den ya
Gizli kaldı kabrin Haydar otuz yıl ardından
Hem vuruldu mihraptayken namaz kılıp tenha
Ey kerîme-i peygamber ne soyludur aslın
Neslidir Muhammed peygamberin senin neslin
Müçteba Hasan sensin ceddinin büyük sıbtı
Her atan anan tek Allah'a daima taptı
Gençlerin ki cennette ilk efendisiydin sen
Hak Ali'ye elbette ilk vasiyi sen yaptı
Hem savaştığın demler hem oturduğun demler
Ceddinin sözünden Hakk'a imametin ipti
Padişah misaliydin heybetinde ey mevla
Tek kalınca sen mihnet hep akın edip çaptı
Yaverin azalmışken tehlikeyle Şii'ler
Karşılaşmasın derken, sulh od üzre su serpti
İtiraz edenler bir böyle sulha bilmezler
Miydi sen imamsındır? Çünkü pek çabuk saptı
Söz verir Muaviler amma oldu zahir ki
Sulhu ilk gündeyken Hind'in oğlu tez tepti
Hind'in oğlu kandırmış Cude bint-i el-Eş'as,
Zevcen içtiğin meşrubata bir zehir serpti
Düştü teşte vaveyla pak ciğerlerin mevla
Sanki kalpten ey mevlâ damarların koptu
Oysa hem yakin ehliydin ve hem de takvalı
Hem de olduğun mensup en değerli soy-soptu
Padişah misaliydin heybetinde ey mevla
Ehl-i Beyt'e mensuptun ismetinde ey mevla
Sen Alî'nin oğluydun oğlu hem de Zehra'nın
Sen azizisindir elbet resul-ü Batha'nın
Doğduğunda Ümmü'l-Fazl gördü uykudayken düş
Düşmüş uzvu hane içre resul-ü Rahman'ın
Sorduğunda peygamberden üzüntü içreyken
Söylemiş gülümserken o üzülmesin canın
Doğduğunda can parçam sen sütannelik eyler
Şad olursun elbet, bil vaadidir bu Mennan'ın
Doğduğunda peygamber etti Kerbela'dan yâd
Cebrail bildirmiş isminiydi sahranın
Sen Yezid'e karşıydın çünkü pek de fâsıktı
Zulme karşı meydana koydun üstelik kanın
Müslim öldü Kufiler hain oldu aldandı
Davet ettiler koymazken vefanın imkânın
Yetmiş üçtü birlikte senle mert, yiğit ordun
Kıldınız feda canlar siz yolunda cananın
Kız-kadınların tutsakken imam-ı Seccad'ım
Hem de Zeyneb'in tahtın yıktı zorba sultanın
İntikam alır Muhtar katilinden ey mevla
Zeyneb'inle dillerden düşmemekte destanın
Kerbela'da can verdin kattın izzet İslam'a
Mızrak uçlarındayken pak başın gider Şam'a
Ey imam-ı Seccad ey Zeynelabidin mevla
Sen duada üstad oldun imam-ı din mevla
Kerbela'nın ardından hutbe söylüyorken sen
Maske attın üstünden cümle fasidin mevla
Sen resul-ü Ekrem neslindenim diyorken hep
Ehl-i Şam olur hayretlerle şahidin mevla
Sen dualar eylerken bahsederdin ilgiyle
Doğru-gerçek erkânından akaidin mevla
Hak hukuku öğrendik senden elçi evladı
Uymamızdı elbet bahsinle maksadın mevla
Yusuf ayrı kalmışken yirmi yıl o Yakup'tan
Ölmemişti söylerdin sonra söyledin mevla
Bense on sekiz tane ailemden efradın
Katledildiğin gördüm sonra ağladın mevla
Sen fakire eylerdin daima gece yardım
Görmeden yüzün onlar bilmeden adın mevla
Çünkü terk edip erzak ev önünde gitmiştin
Yoksula karanlık anlarda uğradın mevla
Çok ibadet eylerdin, secde eyleyip temdit
Elde hep nasırlar sen böyle bağladın mevla
Sen Hüseyn'in oğluydun nesli sürdü hep senle
Abidin süsüydün sen hep ibadet etmenle
Hazret-i Muhammed Bakır sen ilmi yarmışsın
Cehli sürdürenlerden halkı sen koparmışsın
Cabir ibn-i Abdullah'ın eliyle ceddinden
Sen selam işitmiş bir böyle feyze varmışsın
Haccın öğretip erkânından ehle ashaba
Bilgisizliğinden ashabı sen çıkarmışsın
Sikke bastırıp yaymak isteyince Rumîler
Mekri karşı durmakla ortadan aparmışsın
Sikke bastırıldı İslami hatla üstünde
Sen vesilelik bu mevzuda hem yaparmışsın
Hem nebîlerin ilmi, hem vasîlerin ilmi
Sendedir edip tedris sen ceriha sarmışsın
Böylelikle hikmetler hep yayıldı her yerde
Fıkhı öğretip tedris eylemek başarmışsın
Şia'nın sıfâtından zikredip belirtmekle
Olmamız için layık Rabbe çok yakarmışsın
Eyleyip de Kur'an'ı hem de daima tefsir
Ehl-i Beyt'in ilmin tefsirde vurgularmışsın
Kalpler demiştin ki, sırra hâkim olsaydı
Korku duyduğun birçok sırrı sen açarmışsın
Fıkha hem de ahlaka sen ki pek önem verdin
Ders din hususunda bir uzun dönem verdin
Ey İmâm-ı Cafer ey kalbi ilme fevvare
Hangi işte ümmet zordaysa sendedir çare
Ey fakihler tedris mektebin yetiştirmiş
İzcin olsa öğrencin kalmamıştır avare
'Bû Hanîfe ve Mâlik bin Enes de öğrencin
Gerçi çok koyulmuşlar karşıt işte ısrara
Amma itiraf etmişlerdi şanı yükseksin
Tarihi eserler şahit henüz bu ikrara
Dört bindi öğrencin söylenir fakat elbet
Bunca bir adet mecmunun içinde bir pare
Bir lakap imiş Sadık halk içinde en meşhur
Ceddiniz onaylarmış böyle ismi sen yare
Başlamış imamet vaktinde hem vekaletler
Hums alındı Şii'nden korku oldu gaddara
Tüm fıkıh hususunda bilgilerden öğrettin
Başta tut namazdan, hatta diyeyle keffâre
Fıkhı yüzde yetmişlik bir oranla biz senden
Almışız ki senden çok söz gelirdi izhara
Var Hişâm emsali bir kelâm öğrencin
Şia'nın kelam ilmin pek çalıştın imara
Ey bilen o Kur'an'ı el içiymiş emsali
Var mı sen kadar halkın hikmet ehli timsali?
Ey imâm Musa Kazım ki Cafer evladı
Cafer'in ey ardından dini ilmin üstadı
Çoktu elbet evladın böylelikle çok neslin
Ehl-i Beyt içindeymiş evlerin en abadı
Bir kızındı Masume ki Rıza'ya öz kardeş
Kum ve Meşhed erdirmiş pek şifaya efradı
Öfke karşısındaydın daima durup hâkim
Çünkü Kazımîn el-gayz ayetindedir yadı
Bir sefer Fedek'ten sormakla hakkı öğrendi
Kıskanır bu yüzden Harun Reşid-i Bağdadi
Sen huzur asrında en uzun imamette
Kaldın amma yok olmuş böyle devrenin tadı
Çünkü sen atılmıştın ortasında zindana
Sürdürüp ibadetle zulme karşı feryadı
Kim görürse öldürmek emri aldığındaydı
İmtina eden olmaktan İmam celladı
Sanki sen o zindanda rağmen onca zincire
Hapsin orda özgür ruhunlasın en azadı
Sindi ibn-i Şahik emsali bir küfür ehli
Elbet ancak olmuştur zehri vermenin şadı
Şerhedip de sen tevhidi, bedayı, imanı
Akla hep önem verdin ey veli-yi nurani
Ey ağam Ali bin Musa, Rıza lakaplıydın
Enbiyanın ilminden hem de pek nasipliydin
Sen Medine'deyken olmuştu tüm şehir halkı
Hürmetinde sabit, üstün olan hasepliydin
Sen namaz kılarken her türlü kulluk eylerken
Rabbinin önünde durmuş gibi edepliydin
Merv'e davet eylerken ey ağam lain Memun
Yasa davet eylerken haneni sebepliydin
Sen veli-yi aht oldun hilesiyle Memun'un
Karşısında koştun şart çünkü sen hesaplıydın
Tayin etmedin hiç azletmedin de zira sen
Mekri etkisiz koydurmak için talepliydin
Hep kanıt getirdin her dine kaynağından sen
Bildiler ki gerçekten sen nebî nesepliydin
Âl-i Ahmed'in alim ferdisin ki ilminle
Daima sen Allah'ın yeryüzünde hablıydın
Sen ki razı Allah'ın razı olduğundansın
Hak gazaplı olsaydı sen de hep gazaplıydın
Sen resule en benzerdin ki kendi asrında
Düşte tüm görenler derler ki aynı tipliydin
Sen münazarandayken Hak ifade eylerdin
Türlü türlü dillerden istifade eylerdin
Ey Cevad, Ali bin Musa'nın oğlu Hak hüccet
Sen cömert idin bundandır lakap Cevad elbet
Doğmadan sen evveller şekkederdi bir çok fert
Sen doğunca bulmuştu çok şükür yakin kuvvet
Sen sekiz yaşındayken sende ceddinin ilmi
Her suale vermekte bir cevap verir kudret
Sen o yaşta Yahya emsali hükme kadirdin
Cetlerin, baban misli sende vardı bir ismet
Sorduğunda şer'î bir meseleyle hükmünden
Bir şahıs, eder zahir sözlerin nedir hikmet
Sen Takî lakaplıydın, her zamanda takvalı
Hem de hep amel ehli oldun ey büyük Hazret
Sende vardı Tayy'ül-Arz müstecap-ı davettin
Ey dua ve hırzın her fert için bir emniyet
Verdi yirmibeş yıllık az süren hayatında
Fıkha hem de ahlaka davranış, sözün hizmet
Zorla verdi kız Memun, der evinde casus ol
Amma kaldı elbette nesle daima hasret
Mağribiyye tek zevcendir devam eden nesli
Pek değerlidir görmekteydi daima hürmet
Zehri verdi zalimler, böyle aştılar haddi
Kazımeyn'de gördün tutsak hapis yatan ceddi
Ey imâm Hadi ey Hakk'a eyleyen tasrih
Hak Cevad için kılmıştır seni vasî tercih
Sen yazınca Ahvazî halka name Allah'ı
Eyledin cebirden tefvizden o dem tenzih
Söylenir temizlikten sen Nakî lakap aldın
Tertemiz ve masumdun ey sözün, özün salih
Ey lakaplarından hep aşikar olan şanı
Ey Nakî, fakih, alim, Hadi, ey emin, nasıh
Söyledin ifadende pek değerli hikmetler
Batılın önündeydin engel, eyleyip tembih
Sen çağırtılıp Samerra'ya zorla gelmiştin
Yazdı orda mazlumiyetle ismini tarih
İlme zühde maildin hep ibadet ehliydin
Eyledin dualarda sen Huda'yı hep tesbih
Hep imama ariftir Camia'nla müminler
Böyle oldu hüccetler kalbimiz için fatih
Rumca yazdığın mektup Nergis'e vesileydi
Böylelikle hem Samerrâ'ya geldi hem vazıh
Oldu elbet oğlundan sahip olsa evlada
Tüm cihana elbet böyle oğul olur muslih
Başlamıştı Samerra'ya gelince göz hapsi
Yirmi yıl dokuz ay zarfında bunların hepsi
Askerî imamım ey altı yıl imam olmuş
Bulmadan otuz yıl yaş ömrü tez tamam olmuş
Altı yılda bir çok baskıyla zulmün altında
Az sınırlı Şii gruplarla hemkelam olmuş
Hangi zalim öldürmek istediyse evvelden
Türkler elinden hep sert bir intikam olmuş
Zalim olsalar dahi hep sarayda sen varken
Sen misali ferde zahirde ihtiram olmuş
Söylemiş idin bir gün sen Hekime Hatun'a
Kal doğum zamanı nerdeyse ey halam olmuş
Ümmetin o müncîsi pek yakında doğmakta
Böylelikle Hatun da böyle emre ram olmuş
Doğduğunda eylerken secde gördü Hatun ve
Gözlerinde Mehdî pek ehl-i ihtişam olmuş
Doğduğunda ağlarken annesi dedin Nergis
Bil ona seninkinden başka süt haram olmuş
Az ve sadık ashaba oğlunu tanıttın sen
Der idin zuhur etse baksanız kıyam olmuş
İzcilik yapın daim bekleyişle evvelden
Kim yaparsa Rab nezdinden ona selam olmuş
Kayser oğlunun elbette kızı ki zevcendir
Anneden soyu Şem'un'dan, havarilerdendir
On ikinci varissin sen nebîye ey Mehdî
Sen adalet eylersindir hediye ey Mehdî
Geldiğinde dünyada intişar olur İslam
Hep boyun eğer herkes hak vasiye ey Mehdî
Hem namaz kılar arkanda Mesih Ruhullah
Hem gelir Hızır, İdris sen veliye ey Mehdî
Künye-i nebî künyen elçiye adaşsın sen
Yeryüzünde sensin Hak'tan bakiye ey Mehdî
Aşikar olur hakkaniyetin gelirsen sen
Geldiğinde ancak kalkar takiye ey Mehdî
Dört naibin olmuştu birinci gaybette
Sen torun idin mevlamız Nakî'ye ey Mehdî
Sen ikinci gaybette koyduğun emanetle
Ehl-i fıkha verdin yüksek seviye ey Mehdî
Geldiğinde zulmü, bidat, hurafeyi kaldır
Son verip Huda'ya düşman şakîye ey Mehdî
Rabbimiz Zikir'den sonra yazar Zebur'unda
Yeryüzünde salihler, varis, iye ey Mehdî
Şüphe yok zuhurun bir gün olur muhakkak ki
Muştuluk nebiler hep verdi diye ey Mehdî
"Kaimî" için mevla izcin olmak izzettir
Kalbe gerçeğin görmüşler kadar açık-nettir
11-09-2022
Ali Rıza Akbulut (Kaimî)
.