Hilkatin Felsefesi

İnsanı yaratan yüce Allah, Kur’an’da ve Kudsi hadislerde hep rahmetinden ve şefkatinden bahseder. Tüm Peygamberler onun adaletini ve sevgisini anlatır. Akla bir soru geliyor? Neden şefkat sahibi olan Allah, hatalı kullarını atmak için Cehennemi yaratmıştır? Kul, şefkat sahibi olan Rabbinden neden korkmalıdır? Ki, hata yaptığı takdirde bu şefkat ve rahmet sahibi olan Allah tarafından ateşe atılacaktır.


Allah’ın hâkim ve adil olduğunu biliyoruz. Yani Allah, akıl dışı olabilecek ve kulları üzerinde bir zerre bile zulüm olabilecek bir şeyi yapmaz. Yani Allah’ın yaptığı her şeyin bir felsefesi ve hikmeti vardır.


إِنَّ اللَّهَ لا یَظْلِمُ مِثْقالَ ذَرَّةٍ وَ إِنْ تَکُ حَسَنَةً یُضاعِفْها وَ یُوْتِ مِنْ لَدُنْهُ أَجْراً عَظِیما


“Şüphe yok ki Allah zerre kadar haksızlık etmez. (Kulun yaptığı iş, eğer bir kötülük ise, onun cezasını adaletle verir.) İyilik olursa onu katlar (kat kat arttırır), kendinden de büyük mükafat verir. (Nisa 40)


Elbette ki bu konunun cevabını bulmak için hilkatteki amaç ve felsefeye göz atmamız gerekmektedir.


NİYE YARATILDIK?


Kur’an’ı Kerim’e müracaat ettiğimizde hilkatin felsefesini bizlere üç şey olarak açıklar:


A: İtaat


وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْإِنسَ إِلَّا لِيَعْبُدُونِ 


“Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zariyat 56)


B: Sınav


وَهُوَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ وَكَانَ عَرْشُهُ عَلَى الْمَاءِ لِيَبْلُوَكُمْ أَيُّكُمْ أَحْسَنُ عَمَلًا 


“O, hanginizin amelinin daha güzel olacağı hususunda sizi imtihan etmek için, Arş'ı su üzerinde iken, gökleri ve yeri altı günde yaratandır.” (Hud 7)


C: Allah’ın halifesi olmak


وَ إِذْ قَالَ رَبُّکَ لِلْمَلَائِکَةِ إِنِّى جَاعِلٌ فِى الاْرْضِ خَلِیفَةً قَالُواْ أَتَجْعَلُ فِیهَا مَن یُفْسِدُ فِیهَا وَ یَسْفِکُ الدِّمَآءَ وَ نَحْنُ نُسَبِّحُ بِحَمْدِکَ وَ نُقَدِّسُ لَکَ قَالَ إِنِّى أَعْلَمُ مَا لاَ تَعْلَمُون


“Hatırla ki Rabbin meleklere: Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım, dedi. Onlar: Bizler hamdinle seni tesbih ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek insanı mı halife kılıyorsun? dediler. Allah da onlara: Sizin bilemeyeceğinizi herhalde ben bilirim, dedi.” (Bakara 30)


Netice: Hilkatin asıl felsefesi itaattir ve sınav bunun yanında İlahi sıfatlara ulaşıp Allah’ın halifesi olabilme yeteneğini kazanmanın yoludur. İnsan ne kadar ilahi sıfatlara ulaşır ve Allah’ın rengiyle renklenirse, o kadar da Allah’ın halifesi olmaya yakınlaşmıştır.


Bunların hepsinin temel hedefi de ilahi Rahmete ulaşmaktır. İnsan ne kadar kul olursa o kadar da rahmete yakınlaşır.
Allah’ın ezelden kararı ve isteği de budur. Kulun ilahi rahmete ulaşması ve kendisine lütfedilen ilahi nimetlerden faydalanması.


Ama bu ilahi rahmete ulaşma yolunda büyük bir engeli vardır. O da ezeli düşmanı Şeytan.
Şeytan açık düşmandır ve kendisi Cehennemlik olduğundan insanı da yanında götürmek ve Allah’ın halifesi olmasına engel olmak ister.


İnsan da yaratılış itibariyle iradeli ve özgürdür. Kendi yolunu kendisi çizebilmektedir. İnsan eğer Cehenneme doğru bir yol çizerse bu kendi suçudur ve suçlu olan ilahi adalet değildir.


Allah’ın vadi ise kul günahkâr bile olsa onu bağışlayıp rahmeti altına almasıdır:


قُلْ یا عِبادِیَ الَّذینَ أَسْرَفُوا عَلى أَنْفُسِهِمْ لا تَقْنَطُوا مِنْ رَحْمَةِ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ یَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَمیعاً إِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحیمُ


“De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” (Zümer 53)


Allah kulunu yarattı ki Cehenneme atsın düşüncesi çok insafsızca ve adalet dışı bir düşüncedir. Çünkü kulun kendi yolunu seçmesi, kendi elindedir. Allah kulu için hayırdan başka bir şey düşünmemektedir.


Hatta günahkâr olduktan sonra yine ondan yüz çevirmemesi, tövbe kapısını her zaman onun için açık tutması bunun bir delilidir.


Allah bizi günah işleyelim diye yaratmadı. Günah işlesek bile dönüş kapısını bize kapatmadı. İlahi gazabı mı yoksa rahmeti mi, Cehennemi mi yoksa Cennet’i mi seçecek olan biziz.


Allah’ın rahmet ve lütfunun üzerimizde olması temennisi ile…

İlahiyatçı Ali Çalar