Düşünce | İslamî Araştırmalar

Acelecilik, Gevşeklik ve Kararlılık

“İlminizi cehalete ve yakininizi şüpheye çevirmeyiniz. Bildiğinizde amel edin ve yakin ettiğinizde yapın/uygulayın.”

.
.

Ehlader Araştırma Bölümü

Acelecilikten ve Gevşeklikten Sakınmak

İşlerin, özellikle de geniş çaplı ve temel olanların yapılması, uygun bir giriş ve ortam gerektirir. Öyle ki eğer gerekli giriş yapılmaz ve ortam hazırlanmazsa o işe girişilemez. Girişildiği takdirde de genellikle istenilen neticeye ulaşılamaz. Gerekli hazırlıklar yapılmadan ve ortam hazırlanmadan işlerin yapılması makul ve mantıklı değildir. Bunun sonucunda kişinin veya kurumun birçok sorunla karşı karşıya kalması ve çok zarara uğraması da uzak bir ihtimal değildir. İşlerde acelecilik, iyi değildir ve yönetim sistemine sorun yaratır, aynı şekilde gevşeklik de iyi değildir ve fırsatların kaçmasına, imkânların heder olmasına ve zarara yol açar. Bununla beraber müdürler hem aceleden ve acelecilikten kaçınmalı ve gerekli şartlar temin edilmeden bir işe girişmemelidirler, hem de şartlar temin edilip ortam hazırlanırken, gevşeklik göstererek fırsatları kaçırmamalıdırlar. Hz. Ali (a.s) bu konu hakkında Malik Eşter’i uyararak şöyle buyuruyor:

“Kaçın, vakitleri gelmeden işleri yapmak için acele etmekten; işlerin yapılması mümkünken gevşeklik ve ihmalden; belirsiz işleri yapmak için inattan ve açık olan işlerde zaaf göstermekten. Öyleyse her işi yerinde yap ve her işi vaktinde yerine getir.”[1]

Akıldan nasiplenmek ve akıllı olmak, insanın hiçbir işi acelecilikle ve ölçüp biçmeden yapmamasını gerektirir. Bununla beraber, akıllı müdürler asla ölçüp biçmeden eylemde bulunmazlar ve eylemleri sırasında aceleci olma hatasına düşmezler. Çünkü doğru ve mantıklı yönetimin gereğinin, bir işe girişmeden önce o işin muhtelif yönlerinin ve açılarının düzgün biçimde araştırılarak ortaya konması olduğunu bilirler. Böylece işler kıvamına gelmeden, yanlış şekilde yapılmaz. Zira aceleci ve olgunlaşmamış işler, bilhassa yönetim işlerinde, çok ağır zararlara sebep olabilir ve birçok sorun ve hasar ortaya çıkarabilir. Elbette işler yapılırken acele ve acelecilikten sakınılması gerektiği gibi, gevşeklik ve ihmalden de sakınılmalıdır. Çünkü gevşeklik ve gecikme, fırsatların kaçırılmasına sebep olur ve fırsatın geri gelmesi, ya mümkün değildir veya çok zordur.

Kararlılık

Kararlılık ve şüphe duymamak, yönetimin başarısının temel şart ve gerekliliklerindendir. Bu nokta, kurumun başarısı, işlerinin yola koyulması, görevlerinin yerine getirilmesi ve önceden belirlenmiş hedeflerine ulaşması üzerinde önemli bir role sahiptir. Müdürün, özellikle önemli ve hayati konularda karar almadan ve girişimde bulunmadan önce düşünmesi, muhtelif açılarını değerlendirmesi, dikkatle incelemesi gerektiği doğrudur, ama konunun çeşitli açılarını inceledikten ve uzmanlara danıştıktan sonra alınan karar üzerinde durarak işe başlaması da zaruridir. Bazı müdürler, karar alma ve uygulama aşamasında normalden fazla tereddüt etmektedirler. Bütün hazırlıklar yapıldıktan, gerekli tüm şartlar sağlandıktan sonra bile, kesin karar alma cesaretini gösterememekte veya karar alırken endişe duymaktadırlar. Bu durum, şüphe ve tereddüdün, kurumun bütün yapısına sirayet etmesine ve işlerin zamanında yapılamamasına sebep olmaktadır. Kurum, kendi görevlerini yapmaktan geri kalmakta ve planlanan hedefe ulaşamamaktadır. Hz. Ali (a.s) yersiz şüphe ve tereddütten men ederek, şöyle buyuruyor:

“İlminizi cehalete ve yakininizi şüpheye çevirmeyiniz. Bildiğinizde amel edin ve yakin ettiğinizde yapın-uygulayın.”[2]

Hz. Ali’nin (a.s) bazı kararlarına dikkatle bakıldığında, her zaman meselenin muhtelif açılarını göz önünde bulundurarak, mantıklı ve doğru bir karar verdiği görülmektedir. İmam, olayın çeşitli yönleri ve olası sonuçları aydınlığa kavuştuğunda ve de ortam karar vermek için uygun hale geldiğinde kesin bir kararlılıkla karar alıyor ve uyguluyordu. Kararını uygularken gevşeklik göstermekten de kaçınıyordu.

- - - - - - - - - -


[1]     Nehcu’l-Belağa, 53. Mektup.

[2]     Nehcu’l-Belağa, 274. Hikmet.