.
.
Ehlader Araştırma Bölümü
Başka galaksi ve gezegenlerde canlı veya aklı olan varlıkların olup olmadığı konusu insanın cevabını bulmaya çalıştığı sorulardan biridir. Ancak şimdiye kadar bu sorunun cevabı bulunamamıştır. Kur’an’ın bazı ifadelerinden gökte canlı varlıkların olabileceği anlaşılmaktadır.
Örneğin:
1- (Min Dabbe) İfadesi:
“Ve delillerindendir gökleri ve yeryüzünü yaratması ve her ikisinde devingenleri (canlıları) yayıp dağıtması ve onun, elbette onları toplamaya da gücü yeter.”[1]
2- Göklerde kim varsa, ne varsa ibaresi:
“Ondan ister kim varsa göklerde ve yeryüzünde; o, her gün bir iştedir.”[2]
“Ve Allah’a secde etmededir göklerde ne varsa ve yeryüzünde yürüyen ne varsa ve melekler de ululanmadan Allah’a secde etmededir.”[3]
“Yedi gök ve yerle onlarda ne varsa hepsi, onu noksan sıfatlardan tenzih eder.”[4]
3- Doğular ve batılar ibaresi:
“Andolsun doğuların Rabbine ve batıların Rabbine, gerçekten de bizim gücümüz yeter.”[5]
4- Âlemler[6] ibaresi:
“Hamd, âlemlerin rabbi olan Allah’adır.”[7]
Ancak yukarıda aktardığımız âyetler içinden yanlızca birinci âyet[8] ve “âlemler“ sözcüğünün geçtiği âyetler göz önüne alındığında başka gök cisimlerinde canlı varlıklar olabileceği ihtimali verilebilir.[9]
Allâme Tabatabâî (r.a) birinci âyetin tefsirinde diyor ki: “Âyetin zahirinden göklerde de yeryüzündeki gibi mahlukâtlar olduğu anlaşılmaktadır…” [10]
Tefsir-i Numûne’de ise şöyle yazmaktadır: “Bu âyet göklerde çeşitli varlıkların olduğuna delil teşkil etmektedir. Bilim insanları şimdiye kadar kesin bir şekilde bu konuda hüküm vermeyip, üstü kapalı olarak başka varlıkların olduğunu söylüyorlar ama Kur’an gökte de bir çok canlı varlığın olduğu gerçeğini açık bir şekilde beyan etmektedir.”[11]
Bir hadiste Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmaktadır:
“Gökteki bu yıldızlarda yeryüzündeki şehirler gibi şehirler vardır; her şehir başka bir şehirle (her yıldız başka yıldızla) nurdan bir sütunla bağlıdır.” [12]
Söz konusu âyetin başka gök cisimlerinde canlı varlıkların olabileceğine delil olması konusunda bir kaç hatırlatmada bulunalım:
1- Sema (gök) ve Semavat (gökler) sözcükleri Kur’an’da yön, yukarı, gök cisimleri, yerküreyi çevreleyen katmanlar vs. gibi manalara gelmiştir.[13]
Âyetin başka gök cisimlerinde canlı varlıkların olduğuna delil olması için “Semavat (gökler)” kelimesinin söz konusu âyetlerde gök cisimleri manasına gelmesi gerekir. Halbuki âyette geçen bu kelimeden maksat dünyanın etrafını saran katmanlar, dabbe kelimesinden de maksat etrafımızı saran atmosfere yayılmış mikroskobik (virüsler gibi) ve cüsseli (kanatlılar gibi) varlıklar olabilir.
2- Bilimsel olarak şimdiye kadar başka gök cisimlerinde canlı varlıkların varlığı ispatlanmamış, sadece güçlü bir ihtimalle böyle varlıkların olabileceğinden söz edilmiştir. Bu açıklamalardan anlaşılan şu ki başka gök cisimlerinde böyle varlıkların olabileceği Kur’an’a kesin anlamda isnat edilmez. Ancak bu konuda bazı işaretlerin var olduğu söylenebilir.
- - - - - - - - - -
[1] Şura, 29.
[2] Rahman, 29.
[3] Nahl, 49.
[4] İsra, 44.
[5] Meâric, 40.
[6] Bu sözcük Kur’an’da 61 kere geçmiştir.
[7] Fatiha, 2.
[8] Şura, 29.
[9] Daha fazla bilgi için bkz. Rıza İsfahanî, Pejuheşi der İ’caz-ı İlmi-i Kur’an, c. 1, s. 195-206.
[10] el-Mizan, c.18, s. 58.
[11] Tefsir-i Numûne, c. 20, s. 436-439.
[12] Sefinetu’l-Bihar, c. 2, s. 574, “Necm” maddesi, Ali b. İbrahim’in tefsirinden naklen.
[13] Tefsir-i Numûne, c. 1, s. 165-166.