.
.
Bismillâhirrahmânirrahîm
یَا مُقَلِّبَ الْقُلُوبِ وَ الْأَبْصَارِ
یَا مُدَبِّرَ اللَّیْلِ وَ النَّهَارِ
یَا مُحَوِّلَ الْحَوْلِ وَ الْأَحْوَالِ
حَوِّلْ حَالَنَا إِلَی أَحْسَنِ الْحَالِ
.
Yeni bir gün anlamını ihtiva eden ‘Nevrûz’ için tarih kaynakları milattan önce 500’lü yıllara kadar bu geleneği takip etmişlerdir. Menşeinin yaşadığımız bu geniş coğrafyaya dayanması ve Aziz İslam dininin de ‘Bahar Bayramı’ konusuna olumlu yaklaşması biz bölge halkının bu geleneğe daha sıcak bakmasına vesile olmuştur.
Nevrûz, doğanın uyanışı olduğu gibi bu denklemde yaşayan insanın da uyanışı olmalıdır. Canlanan, ısınan ve filizlenen bir doğa karşısında bizlerin de canlanması ve uyanması gerekmektedir. Fikirlerimizin, ruhumuzun ve maneviyatımızın canlanıp uyandığını hissettiğimizde yaratılış gayemizi bir kez daha sorgulamaya yönelmeliyiz.
Mübarek Ramazan ayını idrak ettiğimiz bu günlerde ‘Bahar İçinde Bahar’ yaşadığımızı; Ramazan ayı ile ruhumuzun, Nevrûz ile tabiatın canlandığını idrak etmeli ve Yüce Allah’a sonsuz şükranlarımızı sunmalıyız.
Rengimiz ve ırkımız ne olursa olsun, bu vatanın evlatları olduğumuzu unutmamalıyız. Çanakkale’de yatan şehitler içinde Kürt, Türk, Arap ve birçok ırktan insanın olduğunu unutmamalıyız. Unutmayalım ki birlik ve beraberlik içerisinde, tek yumruk halinde bu coğrafyaya bahar havasını yansıtacak olan bizleriz.
Bizleri bölmek ve dağıtmak isteyenlere asla ortam hazırlamamalıyız. Amerika ve Siyonist Rejim gibi bölücü faaliyet yürüten zorbalara karşı dinç ve bilinçli olmalıyız.
Küs kalmamalı ve öyle olanları barıştırmalıyız. Birbirimizi affetmeli ve kucaklamalıyız. Yoksullara ve yetimlere yetişmeliyiz. Başta 160 gündür Siyonist canilerce yok edilmek istenen Gazze olmak üzere Yemen ve Suriye’de olan kardeşlerimize ve yetimlerimize kol kanat germeliyiz. Komşularımızın halini hatırını sormalı ve onlarla iyi geçinmeliyiz. İran, Irak ve Suriye ile komşuluk hukukumuzu tekrar canlandırmalıyız.
Müminlerin Emiri İmam Ali’nin (as) buyurduğu gibi; “O zaman her günümüzü nevrûz etmeliyiz.”
İnsanlık tarihine analık etmiş ve aynı bir beşik gibi onun olgunlaşmasını sağlamış bu coğrafya için silkelenme vakti geldi de geçiyor. İftiharlarla dolu bu havzanın tüm gençleri, aileleri, çocukları, erkek ve kadınları için bu yeni yıl ruhsal huzura, sevgiye, esenliklere, terakkiye, kalkınmaya ve saadete gebe ve Allah’ın izniyle Mevlamız Hz. Mehdi ile de bu kutlu doğum gerçekleşecektir.
Ey kalpleri ve gözleri değiştiren!
Ey geceyi ve gündüzü yöneten!
Ey yılları ve hâlleri dönüştüren (Allah'ım)!
Bizim hâlimizi hâllerin en güzeline dönüştür!
Ehlibeyt Âlimleri Derneği / Ehla-Der olarak bu güzel bayramı tüm vatandaşlarımıza ve Müslüman kardeşlerimize tebrik eder, yürek ve bakışlarımızın Hak ile yoğrulup tekrar dirilmesini Yüce Allah’tan temenni ederiz.
Ehlibeyt Âlimleri Derneği
21 Mart 2024
İstanbul
.
Ehlader HABER