Kur'an | Ehlibeyt

Ehlibeyt’in Hikmetli Dostları

"Sizden Selman gibi bir kimse var mı? O öyle biridir ki, bizdendir ve biz Ehlibeyt’e yakınlık göstermiştir. Geçmişin ve geleceğin ilmini öğrenmiştir. İlk kitabı da son kitabı da okumuştur. Ve o sonu olmayan derya gibidir."

.
.

Ehlader Araştırma Bölümü

İslam Ümmeti Arasında Lokman’ın Benzerleri

Kapsamlı araştırmaların sonucunda, Allah Resulü Hz. Muhammed (s.a.a) ve aziz Ehlibeyt’inin (a.s) yarenleri arasından üç kişinin hikmette Lokman’la aynı ağırlıkta (denk) oldukları söylenilmiştir. O üç kişi şunlardır:

1- Selman-ı Farisi

Bu hususta İmam Cafer Sadık’tan (a.s) güzel bir hadis nakledilmiştir:

Allah Resulü (s.a.a) sordu ki:

— Sizden hangi biriniz gündüzleri oruç tutarak geçirmekte?

Selman:

— Ben, ey Allah’ın elçisi!

Allah Resulü (s.a.a):

— Sizden hangi biriniz geceleri (ibadetle) sabahlıyorsunuz?

Selman:

—Ben, ey Allah’ın Elçisi!

Allah Resulü (s.a.a):

— Sizden hangi biriniz her gün (bir defa bile olsa) Kur’an’ı hatim ediyorsunuz?

Yine Selman:

— Ben, ey Allah’ın Elçisi!

Allah Resulünün (s.a.a) yarenlerinden biri şaşırdı ve dedi ki:

— Ey Allah’ın Resulü (s.a.a)! Selman bir İranlı’dır. Biz Kureyşlilere üstünlük sağlamak istiyor. Siz buyurdunuz: “Sizden hangi biriniz gündüzleri oruç tutarak geçiriyorsunuz?” O, “Ben.” dedi. Oysa o günün çoğunu yemek yemekle geçirmektedir. Siz buyurdunuz ki: “Sizden hangi biriniz geceleri sabahlıyorsunuz?” O, “Ben.” dedi. Oysa o gecenin çoğunu uyuyarak geçirmektedir. Siz buyurdunuz ki: “Sizden hangi biriniz her gün Kur’an’ı hatim ediyorsunuz?” O yine “Ben.” dedi. Oysa o günün çoğunu suskun ve dinlenerek geçirmektedir.

Allah Resulü (s.a.a) buyurdu ki: “Ey falani! Lokman Hekim gibi birini başka nerede bulabilirsin? Sus ve Selman’ın kendisine sor ki seni aydınlatsın.”

O adam:

— Ey Selman! Sen, gündüzleri oruç tutarak geçiriyorum demedin mi?

Selman:

— Evet dedim.

Adam:

— Seni günün çoğunda yemek yerken görüyorum.

Selman:

— Anlamadın, ben her ayın üç günü oruç tutuyorum ve yüce Allah buyuruyor ki: “Her kim iyilik yaparsa on katı mükâfatı vardır.” Ayrıca ben şaban ayını oruç tutarak ramazan ayına bağlamak için son gününde oruç tutuyorum ki, bu oruç, yılın tümünde oruç tutmak gibidir.

Adam:

— Sen, geceleri sabahlıyorum demedin mi?

Selman:

— Evet dedim.

Adam:

— Seni gecenin çoğunu uyuyarak geçirdiğini görüyorum.

Selman:

— Yine anlamadın, ben dostum Resulullah’tan (s.a.a) şöyle buyurduğunu duydum: “Taharetle uyuyan kimse, gecenin tümünü sabahlamış gibi olur.” Ben de sürekli taharet alır yatarım.

Adam:

— Günün büyük bölümünü susarak geçirirsin.

Selman:

— Doğru söyledin, ben dostum Hz. Resulullah’tan (s.a.a) Hz. Ali’ye (a.s) şöyle buyurduğunu duydum: “Ey Ali! Ümmetimin arasında senin misalin İhlas (Kul Huvellah Ehad) Suresi gibidir. Her kim onu bir defa okursa Kur’an’ın üçte birini okumuş sayılır. Her kim iki defa okursa Kur’an’ın üçte ikisini okumuş sayılır. Ve her kim üç defa okursa Kur’an’ı hatmetmiş sayılır. Öyleyse (ey Ali!) her kim seni dilde severse imanının üçte birini kazanmış olur. Her kim seni dilde ve kalpte severse imanının üçte ikisini kazanmış olur. Ve her kim dilde ve kalpte sever ve eliyle de sana yardımcı olursa imanının tümünü kemale erdirmiş olur. Beni hak üzere gönderen Allah’a andolsun, ey Ali! Yer (dünya) ehli, gök ehli gibi seni sevmiş olurlarsa, onlardan tek bir kişi bile ateşin azabını görmez.” Ben İhlas Suresi’ni her gün üç defa okuyorum.

İmam Ali (a.s), Selman hakkında şöyle buyurmaktadır:

مَن لَكُم بِمِثلِ لُقمانَ الحَكيمِ وذلِكَ امرُؤٌ مِنّا وإلَينا أهلَ البَيتِ، أدرَكَ العِلمَ الأَوَّلَ وأدرَكَ العِلمَ الآخِرَ، وقَرَأَ الكِتابَ الأَوَّلَ، وقَرَأَ الكِتابَ الآخِرَ، بَحرٌ لا يُنزَفُ

"Sizden Selman gibi bir kimse var mı? O öyle biridir ki, bizdendir ve biz Ehlibeyt’e yakınlık göstermiştir. Geçmişin ve geleceğin ilmini öğrenmiştir. İlk kitabı da son kitabı da okumuştur. Ve o sonu olmayan derya gibidir."[1]

Buradan hareketle diyebiliriz ki, hadislerin Selman’ı Lokman’a benzetmelerindeki maksadı, Selman’ın hikmette Lokman ile eşit olduğudur. Yoksa fazilette Selman Lokman’dan üstündür denilebilir. Nitekim İmam Cafer Sadık’tan (a.s) nakledilen hadiste buna vurgu yapılmıştır:

سَلمانُ خَيرٌ مِن لُقمانَ

"Selman, Lokman’dan daha hayırlıdır."[2]

2- Ebu Hamza Sabit b. Dinar es-Sümalî

3- Yunus b. Abdurrahman

Bu iki hekim de Ehlibeyt’in (a.s) hadislerinde, Lokman ayarında hikmet sahibi yarenler olarak tanıtılmışlardır. Fazl b. Şâzân’dan şöyle nakledilmektedir:

Sözüne güvenilir bir kişiden şöyle duydum, o diyordu ki: İmam Rıza’nın (a.s) şöyle buyurduğunu duydum: “Kendi döneminde Ebu Hamza Sümalî, kendi dönemindeki Lokman gibidir; bu nedenle biz Ehlibeyt’ten dört kişinin hizmetinde bulunmuştur: Ali b. Hüseyin (a.s) (İmam Zeynelâbidin), Muhammed b. Ali (a.s) (İmam Muhammed Bâkır), Cafer b. Muhammed (a.s) (İmam Cafer Sadık) ve bir dönem de Musa b. Cafer (a.s) (İmam Musa Kâzım).

"Musa b. Abdurrahman da aynı şekildeydi. O da kendi zamanının Selman’ı idi.”[3]

- - - - - - -


[1]- el-Garat, c. 1, s. 177. Bihâru’l-Envâr, c. 10, s. 123, h: 2 ve c. 22, s. 391, h: 26.

[2]- Besairu’d-Derecat, c. 18, s. 13. Bihâru’l-Envâr, c. 22, s. 331, h: 42.

[3]- İhtiyaru Marifeti’r-Rical, c. 2, s. 458, h: 357 ve s. 781, h: 919.