Yaşam | Aile&GNÇ

Peygamber Ashabında Kadınların Rolü

Fahr-i Kâinat Efendimiz (sav) ve Ehl-i Beyt İmamların (as) Ashabında Kadınların Rolü

.
.

Ehlader Araştırma Bölümü

Hamide Zakirî

Fahr-i Kâinat Efendimiz (sav) ve Ehl-i Beyt İmamların (as) Ashabında Kadınların Rolü

Birçoğumuzun zihninde şöyle bir algı oluşmuş durumda: Hz. Muhammed'in (saa) veya Masum İmamların (as) ashabı denince akla yalnızca erkekler gelir; oysa bu doğru değil. Ashap arasında birbirinden kıymetli kadınlar da vardı; farklı yetenek ve kabiliyetleri sayesinde her biri bir konuma sahip olan ve farklı roller üstlenen kadınlar. Bu kadınların öncülerinden bazıları, Hz. Hatice (sa), Hz. Fatıma (sa) ve Hz. Zeyneb (sa) ile Hz. Masume (sa) gibi büyük şahsiyetlerdi. Bu kadınlar, tarihte önemli roller üstlenerek Müslüman kadınların gelişim ve yükseliş yolunda birer örnek ve olgu oldular. Bu katkılar, hem geçmişte hem de günümüzde ilham kaynağı ve yol gösterici bir model olarak karşımıza çıkmaktadır.

Mutlu veya Üzgün, Ama Hep Etkili Ol!

Kadınlar, camilerden Cuma namazına kadar önemli yönetimsel kararların alındığı alanlarda yer alıyordu; örneğin, siyasî ve ibadî bir sembol olan Cuma namazına katılmaları asla yasaklanmadı. ‘Ümmü Atıyye Ensarî’ şöyle aktarmaktadır:

“Allah Resulü (saa), annelere ve ergenlik çağına gelmiş kızlara Ramazan ve Kurban bayramlarında topluluğa katılmalarına izin verdi.” Rivayetlere göre Peygamber (saa), bayram günlerinde kızlarını ve kadınlarını yanına alırdı.

‘Ümmü Habibe, Hule Bint Kays’ şöyle aktarmaktadır:

"Cuma günü kadınların en arkasında bulunuyordum ve Peygamber'in (saa) hutbesini ve tilavetini dinliyordum."

Kadınların Cuma namazına katıldıklarına en bariz örnek de Ümmü’l-Müminin Aişe’nin III. Halife Osman ibn Affan döneminde yaşanan kaosa ve bidatlara karşı mescitte yerinden doğrulup elinde tuttuğu bir çift naleyn ile dediği şu cümleler olmuştur:

“Siz henüz Muhammed’in terlikleri eskimeden dinini eskittiniz!”

Tüm bu faaliyetlerin zirvesinde ise Hz. Fatıma (sa) yer alır. Onun İmam Ali'nin (as) velayet hakkını savunmadaki cesareti, kadınların siyasi davranışlarındaki en dikkat çekici unsurlardan biridir. Hz. Fatıma (sa), Ali'nin (as) hak ve velayetini savunmayı ve İslam ümmetinin liderliğindeki sapmalara karşı mücadele etmeyi kendi görevi olarak görüyordu. Bazen geceleri İmam Ali (as) ile birlikte Muhacir ve Ensar evlerini ziyaret eder ve velayeti destekleme adına babasının tavsiye ve vasiyetlerini hatırlatırdı.

Bazı Erkeklerden Daha Bilge Olabilirsiniz!

İmam Cafer Sadık'tan (as) şöyle nakledilmiştir: "Kadınlardan pek çoğu erkeklerden daha fakihtir (bilge ve bilgili)." Bunun açık bir örneği, Peygamber Efendimizin (saa) muhterem kızı Hz. Fatıma'dır (sa). Başka bir örnek de Hz. Zehra’nın (sa) okulundan ders almış olan Ümmü Eymen’dir. Se'lebe bin Amr'ın kızı, Ümmü Eymen olarak tanınan bu kadınlardan biridir. Peygamber Efendimizin (saa) kendisine miras kalan hizmetçisiydi ve Peygamberimiz onu özgür bıraktı. Ümmü Eymen, Allah'a ve Peygamberine inanan ilk kişilerden biriydi. Uhud Savaşı’nda askerlere su taşıyor ve yaralıları tedavi ediyordu.

Hayber Savaşı'nda da Ümmü Seleme ile birlikte, Medine’den ayrılan yirmi kadından biriydi. Ümmü Eymen hadis nakleden biri olarak da tanınır ve ondan birçok rivayet aktarılmıştır. O, Peygamber Efendimiz (saa) nezdinde değerli ve saygındı. Peygamber, onu ziyaret etmek için evine giderdi ve ona “anne” diye hitap ederdi, ayrıca onu cennet kadınlarından biri olarak tanıtırdı. Ümmü Eymen, Peygamber Efendimizin kızı Hz. Fatıma'nın (sa) yakın dostlarından biriydi ve Hz. Ali'ye (as) Fedek'i Ebu Bekir'den geri almak için şahitlik yapmış, Peygamberin (saa) Fedek'i Fatıma'ya (sa) verdiğini beyan etmişti.

Toplumda Bu Şekilde Yer Alın!

Ehl-i Beyt (as) kadınlarının yaşam tarzı şüphesiz Müslüman kadınlar için en iyi örnek ve modeldir; bu, birçok kez Masum İmamlar (as) tarafından onaylanmıştır. Hz. Fatıma Masume (sa), İmam Rıza'yı destekleme zamanı geldiğinde kayıtsız kalmamış, onunla birlikte hicret etmeyi seçmiştir. Bu yolda vefat etmiş olmasına rağmen, İmamına olan bağlılığından ve yardımından geri durmamıştır.

Hz. Hatice (sa), İslam'ı kabul eden ilk kadın ve Hz. Peygamber'in (saa) davasını ilerletmek için tüm mal varlığını adamış biriydi. Müşriklerin, onun yolunda çıkardığı tüm zorluklara ve engellere rağmen, inancından geri dönmemiştir. Hz. Hatice (sa), sadece Peygamber'in eşi ve destekçisi olmakla kalmamış, mal varlığıyla da ona yardım etmiş ve destek olmuştur. Diğer kadınlardan biri de Ammar'ın annesi Sümeyye'dir. Sümeyye, İslam'ın öncülerinden biridir ve müşriklerin acımasız işkencelerine dayanmış, dininden dönmemiş ve sonunda şehit olmuştur.

Siyasi Farkındalık Sahibi Olun!

Bildiğiniz gibi, Peygamber Efendimiz (saa), kadınlarla da erkeklerle olduğu gibi biatlaşırdı. Örneğin, Mekke'nin Fethi'nde (8. yıl), Mekke'nin kadınları bazı şartlarla Peygamber ile biat etti. Bir rivayete göre, bu savaşta Peygamber (saa), Hz. Hatice'nin (sa) kız kardeşi Ümmü Eymen'e (Ümeyme), kadınlardan biat almasını ve bu biatları kabul etmesini emretmiştir. Bu durum, bazı kadınların Peygamber'in (saa) temsilcisi ve görevlisi olarak siyasi bir rol üstlenmelerinin önemini göstermektedir.

Akım Oluşturun!

Anneler, gelecek nesilleri kendi inançlarına göre yetiştirir. Bu nedenle annenin inandığı şey, geleceğin yönünü belirler. Peygamber Efendimiz döneminde çok az sayıda kadın okuma yazma biliyordu. Ancak Peygamber, eşlerini okuma yazmayı öğrenmeleri için teşvik ederdi. Öyle ki, Cahiliye Dönemi yazarlarından olan "Leyla binti Abdullah Kureyşi", yazma yeteneğini Müslüman kadınlara hizmet etmek için kullanmış ve Peygamber'in eşi Hafsa'ya yazmayı öğretmiştir. Peygamber, Medine'de ona bir ev vermiştir. Hafsa, bu ilmi öğrendikten sonra, Peygamber'in emriyle, bu bilgisini diğer hanımlarına da aktarmıştır.

En İyi Bilgilerde Âlim Olun!

Hz. Fatıma Zehra (sa) ve Hz. Masume (sa), düşünce sahibi kadınlardandır ve onlardan hadisler aktarılmıştır. İslam'ın ilk asrında kadınlar, hadis öğrenme ve başkalarına aktarma konusunda yetenekli ve titizdi. Tarihte, İslam'ın ilk asrında yaşamış 1500'den fazla kadın hadisçinin adı ve hayat hikâyesi kaydedilmiştir.

Peygamber'in eşi Ümmü Seleme, çok sayıda rivayet aktarımıyla tanınmış kadınlardan biridir. O, doğrudan veya dolaylı olarak eski eşi Ebu Seleme ve Hz. Fatıma (sa) aracılığıyla 378 hadis nakletmiştir. Daha sonraki asırlarda da büyük kadınlar, örneğin Şerif Murtaza'nın kızı, amcası Şerif Razi'den "Nehcü'l-Belağa" kitabını rivayet etmiştir. Pek çok âlim, Nehcü'l-Belağa'yı ondan aktarmıştır.

Hasan ibn Ali'nin (as) kızı Nafise, ilim ve ibadet sahibi bir kadındı. Kur'an'ı ve tefsirini ezbere biliyordu. İmam Şafii ve Bişr bin el-Haris, ondan hadis öğrenmek için ona gitmiştir. Ümmü Muhammed Tusi ya da Şeyh Tusi'nin kızı da hadis rivayetiyle tanınmış dönemin âlim kadınlarındandı. Müslüman kadınlar, hadis rivayetinde doğruluk ve emanet konusunda üstün bir şekilde dikkatliydi ve rivayetlerde hatalardan uzaktılar.

Konuşmada Üstün Olun!

Ümmü Veraka, Abdullah bin Haris el-Ensari'nin kızı, kendi çağının erdemli kadınlarından biriydi. Peygamber Efendimiz (saa), onu "şehide" olarak adlandırdı. O, Kur'an'ı derleyip okuyandı. Şüphesiz Kur'an'ı derleyen ve okuyan biri, onun bilgilerinden uzak değildir ve Kur'an hakkında geniş bilgiye sahiptir. Ayrıca Hz. Fatıma'nın (sa) öğrencileri arasında Fizze, Esma ve Rukiye vardı. Hatta Cabir ve Selman gibi bazı sahabiler, Esma, Ümmü Eymen ve Fizze gibi kadınlara başvurarak sorularını sorar ve cevaplarını alırlardı. İslam tarihinde kadınlar, hatip, konuşmacı ve dinleyici olarak önemli roller üstlenmişlerdir.

Bu grubun en önde gelenleri Hz. Fatıma (sa) ve onun kızı Hz. Zeyneb'dir. Haris bin Abdulmuttalib bin Haşim'in kızı, Emevi hükümetine karşı üstün Muhammedi öğretilerini savunup destekledi. Hutbeler verir, diğerlerini etkisiz hale getirir ve kısa ve öz konuşurdu. Sıffin Savaşı’nın hatibi Ümmü'l-Hayr, erken İslam dönemi kadınlarının önde gelen isimlerinden biridir. Konuşma yeteneği yüksek bir hatip olarak tanınırdı. Bu rol, sonraki dönemlerde de devam etti ve Ehl-i Beyt (as) kadınları evlerinde ders ve tartışma toplantıları düzenlerdi.

İslam'ın İlk Dönemlerinde Kadınların Sosyal Faaliyetlerine Bir Bakış

İslam'ın ilk dönemlerinde kadınlar, sosyal, siyasi ve kültürel faaliyetlerde önemli roller üstlendiler. Sadece ailevi konularda değil, aynı zamanda toplumda da etkili bir şekilde yer aldılar ve gelecek nesiller için birer örnek oldular. İslam'ın ilk dönemindeki kadınların bazı önemli sosyal faaliyetleri şunlardır:

1. Biatlara Katılım: Siyasi anlaşma olarak da değerlendirilen biatlaşmada Kadınlar, erkekler gibi çeşitli biat törenlerine katıldılar. Örneğin, Mekke'nin Fethi'nde yukarıda da belirtildiği üzere kadınlar Peygamber'e (saa) biat ederek sosyal ve siyasi sorumluluklarını kabul ettiklerini gösterdiler.

2. Savaşlara Katılım ve Yardım Faaliyetleri: Kadınlar, İslam'ın ilk dönemindeki savaşlarda çeşitli roller üstlendiler; su taşıdılar, yaralılara yardım ettiler ve hatta savaşlara katıldılar. Ümmü Eymen, Nesibe bint-i Ka’b ve Ammar bin Yasir’in annesi Sümeyye gibi kadınlar bu alanda aktifti.

3. Bilimsel ve Kültürel Faaliyetler: İslam'ın ilk döneminde birçok kadın, dini ilimlerde ve hadis naklinde aktifti. Ümmü Seleme, Hafsa ve Hz. Fatıma (sa) gibi kadınlar, hadis naklinde ve dini bilgilerin aktarılmasında önemli bir role sahipti.

4. Velayeti ve Adaleti Savunma: Hz. Fatıma (sa) ve Hz. Zeyneb (sa) gibi bazı kadınlar, hakikati ve velayeti savunmada etkili oldular. Hz. Zeyneb, güçlü konuşmalarıyla zulme karşı durdu ve Kerbela mesajını gelecek nesillere taşıdı.

5. Toplumsal Liderlik ve Yönetim: Kadınlar, İslam'ın ilk döneminde yönetsel görevler de üstlendiler. Hz. Hatice (sa), sadece başarılı bir tüccar değil, aynı zamanda İslam'ın hedeflerine büyük katkıda bulunan biriydi.

Bu kadınlar, cesaretleri, bilgileri ve kararlılıklarıyla tarihin seyrini değiştirmişler ve toplumda etkin bir rol oynayarak Müslüman kadınlar için örnek teşkil etmişlerdir. Onların mirası, hala dünya çapında Müslüman kadınlara ilham vermektedir.