Prof. Dr. Hüseyin Hatemi ile..
.
.
Ehlader Araştırma Bölümü
.
Başta ülkemiz ve bölgemizi oldukça yakından ilgilendiren belki de özelde Batı Asya’ya genelde tüm dünyaya yön verecek olan ‘Aksa Tufanı Harekâtı’ ile ilgili konunun ehli uzmanlarıyla röportajlar hazırladık.
* * *
Bugünkü konuğumuz akademisyen, yazar ve hukuk profesörü olan kıymetli üstadımız Prof. Dr. Hüseyin Hatemi Hocamız.
- Hatemi Hocam, Büyük Ortadoğu Projesi’nde Siyonistler ve Batılı devletler bunun neresinde yer almaktadır? Bu konu hakkında bizlere bilgi verir misiniz?
Hüseyin Hatemi: Büyük Ortadoğu projesi hiç şüphesiz İsrail/Amerika ittifakının projesidir. Batılı devletler de destekleyicisidir.
Ahlâkın kesin emrinden bahs eden Kant'ın ülkesi çok acınası bir durumda. Hitler musibetinden sonra çok ümit verici bir durumda iken şimdi siyonist Hitler'in güdümünde!
“Batı gürültülü bir ahmaklıkla gözümüzün önünde intihar etti.”[1]
* * *
- Böylesi net cevabınız için size çok teşekkür ederim. Peki, sizce Gazze direnişinin kazanımları, dünya çapında etkisi ve geleceği nedir?
Hüseyin Hatemi: Gazze direnişi, siyonizmin misli görülmemiş ırkçı tutumu ve cinayetleri karşısında inşaallah bir uyanışa sebep olacaktır.
Siyonizm geçen yüzyılda ırkçılık olarak ilan edilmişken bir süre sonra BM tarafından bu karar kaldırıldı ve biz de ancak çekimser oy vererek kaldırılma kararının sorumlularından olduk (Demirel dönemi) Özal döneminde ve maalesef AKP döneminde de ABD'ye bağımlılığımız git gide güçlendi bugün de kurtulmuş değiliz. Şu halde kendi halimiz ve İslâm dünyasının hali kısa zamanda bir uyanış ümidi vermese bile Allah’ın müdahalesinden ümidi kesmeyiz.[2]
* * *
- Değerli Hocam sizce Gazze savaşında İslam dünyasının durumu nedir?
Hüseyin Hatemi: Gazze'ye rağmen İslâm ülkelerinin çoğunluğunun tepkileri lafda kalmıştır. Batıda halkdan gelen tepkiler de ümit verici olmakla birlikte yönetimlerin değişmesini sağlayacak güçde değildir.
Siyonistlere göre gerçek insan sadece Yahudilerdir diğer kavimler onların gözünde siyonistlere uşaklık, sağmal ineklik çift süren öküzlük... yapacak olan, silahlarını sabana çevirip mahsûlü dünyanın her tarafından gemilere yükleyerek İsrail’e gönderecek olan kölelerdir. Tam amaçlarına vardıklarını zann ederken husrana uğrayacaklardır; demek ki bugün ‘insan hakları günü’ olmaktan çıkmış siyonist hakları günü haline getirilmiştir kutlamıyoruz!
Üstelik Filistin bölgesinde Emevî etkisi kuvvetliydi, İran buna rağmen Filistinlileri kurtarmaya çalışmada, 1979’da devrim sonrasında fiilî desteği başladı maalesef Batıya “her taşın altından İran çıkıyor” diye şikâyet ettiler kısa zamanda yanıldıklarını anladılar.[3]
* * *
- Peki, Hatemi Hocam bu ortamda Müslümanların birliği ve vahdeti gerçekleşebilir mi?
İnnâ lillahi ve inna ileyhi râci'ûn! Allah'ım Gazze'de gözünü kan bürümüş kaatillerin öldürdüğü Filistin halkı, çocukları için bir şey yapamıyoruz, aynı âkıbetle karşılaşırsak başkaları da bizim gibi yapacak! Ulu kurban Hûseyn aşkına zalimleri kahr et kurtulamadığımız zilletden Sen bizi kurtar, Yûsuf-i Zehrâ ile gönlümüz ve gözlerimiz aydınlansın âmin!
Elhamdu lillahi Rabbilâlemîn! Allahumme salli alâ Muhammed ve Alihi’t-tayibîne’tâhirîn ve seya'lemulleziyne zalemuu eyye munkalebun yenkalibuun![4]
Allah'ım irade yalnızca Senindir bize “takat getiremeyeceğimiz yükü yükleme” ve dua edip zuhurun tez olmasını istememizi buyurduğun için sana hamd ediyor ve Gazzeli kardeşlerimizin göz nuru çocuklarını öldüren zalimleri ve onlara destek olanları kahretmeni, Mev'ud-i Muntazar İmamı da tez göndermeni niyaz ediyoruz. Âlemlere rahmet Resûl'üne ve pâk Âl'ine salât ve selâm olsun Adalete susayanlar adalete kansın yâ Men lâ ilâhe illâ Huuu! yâ Erhame’r-râhimîn! Âmin!
* * *
- Hatemi Hocam bu röportaj için sizlere teşekkürlerimizi sunuyoruz.
