Araştırmacı-Yazar Salih Doğan ile..
.
.
Ehlader Araştırma Bölümü
Başta ülkemiz ve bölgemizi oldukça yakından ilgilendiren belki de özelde Batı Asya’ya genelde de tüm dünyaya yön verecek olan Aksa Tufanı Harekâtı ile ilgili konunun ehli uzmanlar ile röportajlar hazırladık.
* * *
.
Bugünkü konuğumuz uzun yıllar dünyanın farklı ülkelerini ziyaret edip kültürlere dair geniş bir yelpazesi olan araştırmacı-yazar Salih Doğan Hocamız.
.
- Salih Bey, Büyük Ortadoğu Projesi: Siyonistler ve batılı devletler bunun neresinde? Bu konu hakkında bizlere bilgi verir misiniz?
Salih Doğan: Bütün batı ülkeleri Yahudilerin etkisi altında olup Hristiyan dünyasını da Evangelizm dedikleri bir anlayışla yanlarına alarak dünyayı küreselci Lusiferci bir şeytan imparatorluğuna dönüştürmek kendi sapkın inançlarının gerçekleşmesi için tanrıyı kıyamete zorlamak için yeryüzünde ağırlıklı Ortadoğu’da fesat çıkartıp ve katliamlar yapıyorlar.
* * *
- Salih Hocam Filistin direniş hareketi hakkında kısaca bizi aydınlatır mısız?
Salih Doğan: Filistinli direniş grupları 75 yıllık bu süreçte başta Arap sosyalist düşüncesi ağırlıklı tonlarda olup el-Fetih Yaser Arafat sonrası özellikle İran İslam Devrimi sonrasında Lübnan’daki Hizbullah hareketiyle birlikte Filistinli gruplarda İslamî referans alan yaklaşımlar hâkim olmaya başladı bu bağlamda İslâm-i Cihâd ve Hamas ortaya çıktı.
Siyonist işgalci rejime karşı İslam Cumhuriyeti’nin direniş ekseni diye tanımladığı bu guruplar desteklendi bugün 50 günü aşan bu Gazze direnişi bunun somut olarak ortaya koymaktadır.
* * *
- Peki, sizce Gazze direnişinin kazanımları, dünya çapında etkisi, geleceği nedir?
Salih Doğan: 7 Ekim Aksa Tufanı hakkında birçok yaklaşım komplo teorisi konuşulmaktadır. Bunun 11 Eylül gibi bir kurgu olduğu yaklaşımları olduğu gibi tamamen iz kendi inisiyatifleri ile yapılan bir saldırı olduğu ve İsrail’in ütopik erişilemez yenilmezlik imajını yerle bir ettiğini aslında tüm dünyaya özellikle de İslam dünyasına bu imajın tamamen sanal bir durum olduğunu da gerek demir kubbe savunmasının yarılması gerekse de seriyyelerin İsrail derinliklerinde gerçekleştirdikleri başarılı operasyonlar İsrail terör devletinin aslında sanıldığı kadar güçlü olmadığını ispat etti.
Bütün bunlar karşında işgalci terör devleti zayıflığının ortaya çıkması imajının bozulmasının acısını Gazze’deki masum çocuklardan kadınlar ve yaşlıları yani sivilleri bombalayarak bu yenilmişlik duygusunu bastırmak istiyor.
Yaptığı bu katliamlar ve zalimlikleler iki şey ortaya çıkardı; birincisi masum 13 bin insanın vahşice katledilmesi sonucunu doğurdu ki bu çok korkunç ve üzücü telafi edilmez bir durum (eğer bir ihanet varsa) kimse hesap veremez! İkincisi ilk defa büyük devletler terör devletinin yanında durduğu halde dünya halkları ilk defa bu düzeyde katili telin edip Filistinlilerin yanında yer aldı. Bundan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.
* * *
- Hocam Gazze savaşında İslam dünyasının durumu nedir ve bu ortamda Müslümanların birliği ve vahdeti gerçekleşebilir mi?
Salih Doğan: İslam ülkelerinin tavırlarına gelince devlet yöneticileri her zaman ki gibi kınamaktan öteye gidemediler ve mazlum Gazze halkını herkes yalnız bıraktı! Kuru tehditlerin işe yaramadığı gibi zalimin iştahını artırmaktadır! Soykırım devam ediyor fiili bir yardım yok! Korkarım simdi maslahat ve çeşitli bahanelerle uzak durdukları savaş kısa süre sonra gelip hepsinin kapısına dayanacak!
Müslümanlar Şiî-Sünnî, Arap-Kürt-Türk demeden ya hep birlik olup kazanacaklar ya da tek tek yok olup gitme sırasını bekleyeceklerdir. Kendisini değiştirmeyen toplulukları Allah değiştirmez!
Teşekkür ediyorum
* * *
- Salih Hocam bu röportaj için biz size teşekkürlerimizi sunuyoruz.
