Yaşam | Aile&GNÇ

Başkalarının Ayıplarını Aramayın!

.
.

Ehlader Araştırma Bölümü

“Ey iman edenler! Bir topluluk diğer bir topluluğu alaya almasın…”

Kur’ân-ı Kerim’in bu ayetinde de gördüğümüz gibi başkalarının ayıplarını aramak açık bir şekilde yasaklanmıştır. Bu hususta herhangi bir şartın konulmaması başkalarının kusurlarını açmanın günah olduğunu göstermektedir. Ayetle bağlantılı olan iç ve dış deliller de bu hükmün kişilerin şahsi hayatı ile ilgili olduğunu ve toplumsal hayatta insanların kaderini belirleyecek derecede önemli olmayan durumları da kapsadığını göstermektedir.

Ancak öyle ki, bir kişinin davranış ve tutumları toplumu ve diğer kimseleri ciddi anlamda etkileyecekse durum değişmektedir. Peygamber (saa) de istihbarat amacıyla toplumu etkileyecek olaylardan haberdar olmak için “Gözler” denilen bazı kişileri görevlendirmekteydi. Müslüman topluluğu, kader niteliğinde olan yurt içi ve yurt dışı tehlikelerden haberdar etmek için bilgi toplamaktaydılar.

İşte bu yüzden İslam hükümeti olan bitenden haberdar olabilmek için istihbarat elemanları bulundurabilir veya geniş ve yaygın bir istihbarat teşkilatı kurabilir. Bu teşkilat toplumun güvenliğini sarsacak her türlü tehlikeyi, hatta kişilerin özel hayatını bile takip altına alabilirler.

Bununla birlikte bütün bunların İslam’ın bu asil kanunun ayaklar altına alınması için bir bahane olmaması gerekir. “Komplo” veya “emniyet ihlali” bahanelerine sığınarak insanların özel hayatına saldırılmamalı, mektupları açılmamalı, telefonları dinlenmemeli ve olur olmaz bir vakitte evlere girilmemelidir.

Kısacası, “insanların ayıplarını aramak” konusu ile toplumun güvenliği için bilgi toplamak konusu arasında zarif bir sınır vardır. Toplumsal işlerle görevli olan kişilerin bu sınıra dikkat etmesi gerekmektedir. Böylece hem insanların sırları korunmuş olur hem de İslam hükümetinin varlığı ve toplum tehlikeye düşmez.

“Her kim, (diğerleri hakkında) kendi (kötü) zannını iyiye çevirmezse, bütün herkesten korkar ve dehşete kapılır.!”