.
.

Ehlader Araştırma Bölümü

 

 Rahmân ve rahîm Allah’ın adıyla

Soru: Bizler şimdi Hz. Mehdi'nin (Allah zuhurunu yakın eylesin) gaybet ve gizlilik döneminde yaşamaktayız; Cuma namazına katılma hususunda görüşünüz nedir? Cuma namazına katılma vazifesi Cuma imamını adil bilmeyenlerin üzerinden kalkar mı?

Cevap: Cuma namazı günümüzde farz-ı tahyiridir; dolayısıyla Cuma namazına katılmak farz değildir; ancak, Cuma namazına katılmanın yarar ve önemine dayanarak sırf Cuma imamının adaletinden şüphe etmek veya buna benzer temelsiz mazeretlerle kendilerini böyle bir namaza katılmanın bereketlerinden mahrum etmek mü'minlere yakışmaz.

Soru: Cuma namazı meselesinde vacib-i tahyirinin anlamı nedir?

Cevap: Anlamı şudur: Mükellef Cuma gününün farizasını yerine getirmekte Cuma namazıyla öğle namazını kılmak arasında muhayyer ve serbesttir.

Soru: Önemsemeyerek Cuma namazına katılmama hususunda görüşünüz nedir?

Cevap: Önemsemeyerek ibadî-siyasî bir içeriğe sahip olan Cuma namazına iştirak etmemek şer'i açıdan kınanmıştır.

Soru: Bazıları boş mazeretlere istinaden ve bazen de görüş farklılığı yüzünden Cuma namazına katılmıyorlar; bu hususta görüşünüz nedir?

Cevap: Cuma namazı gerçi vacib-i tahyiri ise de, ancak sürekli olarak Cuma namazına katılmamanın şer'î bir yönü yoktur.

Soru: Cuma namazı kılınmasına yakın bir zamanda ve Cuma namazının kılındığı yere yakın olan bir yerde cemaatle öğle namazı kılmak câiz midir?

Cevap: Özünde hiçbir sakıncası yoktur ve günümüzde Cuma namazı farz-ı tahyiri olduğu için öğle namazını kılmakla farz olan Cuma gününün farizasını yerine getirmiş olur; ancak Cuma gününde, Cuma namazının kılındığı mekana yakın bir yerde cemaatle öğle namazı kılmak müminlerin saflarında tefrika oluşturduğundan, halkın nazarında Cuma imamına hakaret ve saygısızlık sayıldığından, ayrıca Cuma namazına itina edilmediğini gösterdiğinden bu işi yapmak mü'min bir kimseye yakışmaz. Haram ve fesada yol açtığında da bundan sakınmak farzdır.

Soru: Geçici Cuma imamı veliyy-i fakih tarafından mı seçilmelidir, yoksa Cuma imamlarının kendilerinin seçme hakları var mıdır?

Cevap: Veliyy-i fakih tarafından atanmış olan Cuma imamı geçici olarak birini kendi yerine seçebilir; ancak, veliyy-i fakih tarafından atanan imamla ilgili hükümler geçici olarak Cuma imamının yerine geçen kimsenin imametinde geçerli değildir.

Soru: Veliyy-i fakih tarafından Cuma imamlığına atanan kimseyi adil bilmeyen veya adaletinde şüphe eden bir mükellef, buna rağmen müslümanların vahdetini korumak için ona uyabilir mi? Cuma namazına katılmayan birisinin, başkalarını Cuma namazına katılmamaya teşvik etmesi câiz midir?

Cevap: Mükellefin, adil bilmediği veya adaletinde şüphe ettiği kimseye uyması câiz olmadığı gibi onunla kıldığı cemaat namazı da sahih değildir; ancak, vahdeti korumak amacıyla görünüşte cemaate iştirak etmesinin sakıncası yoktur. Her durumda; başkalarını Cuma namazına gitmemeye teşvik etmeye hakkı yoktur.

Soru: İmamının yalan konuştuğu Cuma namazına katılmamanın hükmü nedir?

Cevap: Sırf Cuma imamının dediğinin tersi çıkması onun yalan konuştuğuna delil olmaz; çünkü, yanlış söylemiş, hata veya tevriye* yapmış olabilir. Dolayısıyla, sırf Cuma imamının adaletten çıktığını sanmakla kendini Cuma namazının bereketlerinden mahrum etmek bir Müslümana yakışmaz.

Soru: Merhum İmam Humeyni veya adil veliyy-i fakih tarafından atanan Cuma imamının adaletini araştırmak cemaate farz mıdır, yoksa adaletinin sabit olmasında Cuma imamı olarak atanması yeterli midir?

Cevap: Cuma imamlığına atanması onun adil olduğuna dâir cemaate güven ve kesin bilgi verirse bu, ona uymanın sahih oluşunda yeterlidir.

Soru: Camilerdeki cemaat imamlarının güvenilir ulema tarafından tayin edilmesi ve yine Cuma imamlarının Müslümanların veliyy-i emri tarafından tayin edilmeleri onların adaletine şehadet sayılır mı, yoksa onların adaletlerini araştırmak farz mıdır?

Cevap: Cuma veya cemaat imamlığına atanması onun adaletine dâir cemaate güven ve itminan verirse bu miktarla yetinip namazda ona uyabilir.

Soru: Cuma imamının adaletinde şüphe eder veya adil olmadığını kesin olarak bilirse kıldığı namazları yenilemesi gerekir mi?

Cevap: Adaletinde şüphe etmesi veya adil olmadığını anlaması namaz bittikten sonra olursa, kıldığı namaz sahihtir ve yenilemesi farz değildir.

Soru: Avrupa ve diğer ülkelerde Müslüman üniversite öğrencileri tarafından düzenlenen, iştirak edenlerin çoğunluğu ve imamı Ehl-i Sünnet'ten olan Cuma namazına katılmanın hükmü nedir? Bu durumda Cuma namazı kıldıktan sonra öğle namazını kılmak gerekir mi?

Cevap: Müslümanların vahdet ve birliğini korumak için ona katılmanın sakıncası yoktur.

Soru: Bir ülkenin şehirlerinin birinde kırk yıldan beridir Cuma namazı kılınıyor ve şimdi başka birisi iki Cuma arasında şer'î mesafeyi gözetmeksizin başka bir Cuma namazı kıldırmaktadır ve bu da Müslümanların arasında ihtilaf çıkmasına sebep oluyor; şer'i açıdan bu amelin hükmü nedir?

Cevap: Müslümanların arasında ihtilaf çıkaracak ve saflarına tefrika düşürecek bir işe sebep olmak câiz değildir. İslam'ın şiarlarından ve Müslümanların saflarının birliğinin mazharlarından olan Cuma namazı gibi amellerde böyle bir şeye sebep olmak ise daha kötüdür.

Soru: Bir şehirde Caferiler'e ait olan merkez camisinin hatibi, tadilat sebebiyle Cuma namazının orada tatil olacağını ilan etti. Şimdi caminin tadilat işleri bitmiş durumda, ama bir sorunla karşılaştık. Dört kilometre ötede başka bir camide Cuma namazı kılınıyor; aradaki bu mesafeyi göz önünde bulundurarak bu camide Cuma namazı kılmak sahih midir?

Cevap: İki Cuma namazı arasındaki mesafe bir şer'î fersah '5762,8 m.' miktarında olmazsa sonra veya aynı zamanda kılınan Cuma namazı batıldır.

Soru: Cemaatle kılınan Cuma namazını münferid ve tek kılmak sahih midir? Şöyle ki, Cuma namazını cemaatle kılanların yanında onu münferid olarak kılmak câiz midir?

Cevap: Cuma namazının sıhhatinin şartlarından biri de cemaatle kılınmasıdır; dolayısıyla Cuma namazının münferid olarak kılınması sahih değildir.

Soru: Namazını seferî olarak kılması gereken bir kimsenin Cuma namazı kılan imamın arkasında durarak namazını cemaatle kılması sahih midir?

Cevap: Seferî olan cemaatten birisinin Cuma namazı kılması sahihtir ve bu namaz öğle namazından kifayet eder.

Soru: Şehrimizde Cuma namazı öğle ezanından bir buçuk saat sonra kılınıyor; acaba bu namaz öğle namazından kifayet eder mi, yoksa öğleyi de kılmak mı gerekiyor?

Cevap: Cuma namazının vakti güneşin (tepeden) batıya doğru kaymasıyla girer, ihtiyaten Cuma namazını öğlenin örfen ilk vakitlerinden geciktirmemek gerekir. Ve vaktinin, öğleden sonra meydana gelen insan gölgesinin yedide ikisine ulaşıncaya kadar devam etmesi uzak bir görüş değildir. Bu vakte kadar Cuma namazı kılınmazsa ihtiyaten onun yerine öğle namazı kılınmalıdır.

Soru: Cuma namazına gidemeyen bir kimse öğle ve ikindi namazını ilk vakitte kılabilir mi? Yoksa Cuma namazının bitmesini bekleyerek ondan sonra mı namaza başlaması gerekir?

Humus Yılı Başlangıcının Belirlenmesi Humus Yılı Başlangıcının Belirlenmesi

Cevap: Beklemek farz değildir; öğle ve ikindi namazını ilk vakitte kılabilir.

Editör: Hasan Bedel