.
.

Siyasi tahliller ve yorumlar yapılırken maymuncuk anahtarı misali bir cümle vardır ki işin içinden çıkamayan, olayları tahlil etme yetisini yitirmiş kin, hasetlik ve kıskançlık içinde olan bazı yorumcular bu basit cümleyi kullanmaktadırlar. Olayların boyutu ne olursa olsun, “Ya bunların yaptıkları danışıklı dövüş” diyerek zihinleri bulandırmaya çalışmaktadırlar. 

Danışıklı dövüşün bir sınırı vardır; bu sınır da iki tarafın ciddi zarar görmemesidir. Eğer taraflar arasında özellikle de üst düzey şahıslarda ciddi ölümler oluyorsa veya göze gelir ekonomik zararlara uğruyorlarsa artık buna danışıklı dövüş demek, ahmaklıktır.

İki şahıs arasındaki sözlü kavgaya ve ufak çaplı fiziki darbelere danışıklı dövüş denmesini anlayabiliriz. Ama bir taraf diğer tarafa ciddi zararlar veriyorsa artık buna danışıklı dövüş, denmez.

- İki kişi sözlü kavga ediyorlar. 
- İnanmayın danışıklı dövüş bu…
- Biri diğerine tokat attı.
- Sizi inandırmak için tokat attı, yoksa danışıklı dövüş bu…
- Birisi diğerini öldürdü
- Sizi inandırmak için biri diğerini öldürdü, yoksa danışıklı dövüş bu…

Ya bu ikisinden birisi öldü, artık bu neyin danışıklı dövüşü? Öldü artık. Bu mantığa sahip olan kimseler bu duruma dahi danışıklı dövüş, diyecek kadar acizdirler. 

Lafı fazla uzatmadan bir ironi yapalım;


Aslında savaşların hepsi danışıklı dövüştür. Birinci Dünya Savaşı, İkinci Dünya Savaşı ve bu savaşlar çerçevesinde ülkelerde gerçekleşen savaşların hepsi danışıklı dövüştür. Hatta insanlık tarihindeki savaşların hepsi, Hz. Musa’nın Firavunla, Hz. İbrahim’in Nemrutla, Habil’in Kabil’le olan mücadelesi de danışıklı dövüştür. Çünkü bunların hepsi düşmanlıktan beslenerek kendi varlıklarını sürdürüyorlar. Firavun kendi varlığını sürdürebilmesi için kendisine bir düşman oluşturması gerekiyordu ve Hz. Musa’yı belirledi; ya da bunun tam tersi. 

Bunların hepsi danışıklı dövüştü. Hatta Hz. Peygamberimiz Muhammed Mustafa’nın zamanındaki bütün mücadele ve savaşlar danışıklı dövüştü. Mekke müşrikleri toplumu idare etmek için düşman oluşturmaları gerekiyordu ve…. Gerisini siz tamamlayın. Nasıl olsa elinizde maymuncuk anahtarı gibi bir cümleniz var. Danışıklı dövüş deyin gitsin. 

İnşallah bu yapılan ironiyi de yanlış anlamazsınız. Çünkü genellikle ironi ile İran birbirine karıştırılıyor da…