.
.
04 Ocak Perşembe günü Kevser Kültür Merkezi’nde “Direniş Cephesi ve Şehit Kâsım Süleymânî” konulu şiir gecesi düzenlendi.
Değerli Ehl-i Beyt âlimimiz Muhammed Karaduman’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan şehitleri anma ve şiir gecesi slayt gösterisi ile devam etti.
Daha sonra kürsüye davet edilen Ehla-Der Genel Başkanı Kadir Akaras gündem ve bölgeye dair güncel analizler yaptı.
Akaras, başta Batı Asya olmak üzere dünya genelinde dengelerin hızlı bir şekilde değişmeye başladığına değinerek şunları söyledi:
“Başta Amerika, İsrail olmak üzere Avrupa ülkeleri bu değişimi istememekte; eskisi gibi kendi sömürgelerini devam ettirme çabasındalar ama İran başta olmak üzere bazı ülkeler güç devinimi ve dengelerin değişmesi için büyük çabalar sarf ederek bu değişime öncülük etmektedirler.”
Kadir Akaras cümlelerine Filistin’in İsrail karşısındaki gücüne ve direniş cephesinin mukavemetine değinerek şunları söyledi:
“Eğer imanın sağlamasını yapmak istiyorsak; direnişi ve yaşananları asla unutmamamız gerekir. Bunları çok iyi tahlil edip Süleymânî ve Arurî’nin nerede olduklarını görmemiz gerekir. ‘Ben denizlerde, karada ve dağlarda şehadeti arıyorum’ diyen Kâsım Süleymânî ile ‘Bugüne kadar çok bile yaşadım. Şimdiye kadar çoktan şehit olmam gerekirdi’ diyen Salih el-Arurî’nin ne demek istediğini çözmemiz gerekir. Bu sözler imânî sözlerdir, dünyadan bıkkınlık sözleri değildir. Bugün Şehit Süleymânî’yi, Ebu Mehdi el-Mühendis’i, Irak’ta terör edilen Haşt-i Şa’bî komutanlarını, Yemen’de şehit düşenleri veyahut 4 yıl sonra dahi Kâsım Süleymânî’nin mezarını şevkle ziyarete gelip şehit edilen insanların o coşku ve duyguları imânî bir meseledir.”
Ehla-Der Genel Başkanı Kadir Akaras’tan sonra kürsüye gelen İran İlim Havzaları hocalarından Hüccetû’l İslâm Ali Muhammedî Siret konuşmasının başında Hz. Fatıma’nın (sa) mübarek doğum gününü kutladıktan sonra Kasım Süleymânî’nin şehadet yıldönümü ve Kirmân’da yaşanan terör saldırında ölenler için başsağlıklarını sundu.
Muhammedî Siret daha sonra konuklarla ve ekran başında bulunan izleyicilerle şunları paylaştı;
“Aksa Tufanı ve Hamas’ın terör devleti İsrail’e karşı onurlu direnişini saygıyla selamlıyorum. Bazıları Hamas’ın Siyonist rejime karşı başlattığı operasyonla ilintili olarak şunları söylüyor; ‘eğer bu saldırı olmasaydı bunca çocuk, kadın ve masun insan hayatını kaybetmeyecekti!’ Buna şöyle cevap vermek gerekir; ‘Bizler çok iyi biliyoruz ki; eğer Hamas bu operasyonu yapmasaydı dahi bu terör devleti onlarca yıldır devam ettiği teröre ve cinayetlerine yine devam edecekti. Nitekim Siyonist rejimin hem katliamlar konusunda büyük bir sabıkası var hem de ileriye dönük planları ve işlenecek cinayetleri. Bunu bir sistematik program dâhilinde yapıyorlar. Zaten bunun yüzlerce delil ve şahitleri de vardır.”
Daha sonra kürsüye davet edilen şair Mehmet Mavi “Kudüs’ün Serdarı” isimli şiirini okudu. Ardından da şair Musa Dedeî, son yıllarda şahit olunan kanlı olaylar ile 21. yüzyılın dünyasında hak ve batılın zuhur olduğu ve İmam-ı Zaman’ın (af) ordu ve askerlerinin tıpkı Hacı Kâsım Süleymânî gibi elekten geçirilip, seçilerek dünya toplumunda belirtildiğine değindi ve “Süleymânî Kanıyla Yazdı An be An” şiirini okudu.
"Direniş Cephesi ve Şehit Kâsım Süleymânî” konulu şiir gecesi okunan dualar ve “Filistin” adlı kitabın tanıtımıyla sona erdi.
Ehlader HABER
