İmam Hüseyn’in (as) Velayet eksenli Aşura kültürünü ve Nihzet/Kıyam hareketini, günümüzde yaşanan ve gelecekte oluşabilecek olayları basiretle tahlil etme suretiyle, zamanın firavun, tağut, seküler Yezidî zihniyet ve sistemlerine karşı, Hüseynî duruş göstermek ve bu tevhidi kıyama iman, sadakat, samimiyet, vefalı kalınacağına ve ahde vefa edileceğine dair Velayet âşıklarının ve Huseynî duruş gösterenlerin sözüdür.
Hüseyn Can! Kıyamınla oluşturduğun cihad ruhu, ıslah etme ve Nihzet hareketi ve gerçekleştirdiğin Aşura kültüründen aldığımız derslerle sana söz veriyoruz.
Hüseyn Can! Sen, canınla, kanınla, yarenlerini şehid ve Ehl-i Beyt’inin esir vererek, bizlere miras bıraktığın, ceddin Hz. Resulüllah’ın (saa) sünnet-i nebeviyesine sahip çıkacağımıza söz veriyoruz.
Hüseyn Can! Miras bıraktığın velayet eksenli mukaddes davana, sahip çıkacağımıza söz veriyoruz.
Hüseyn Can! Temiz kanınla miras bıraktığın tevhid, risalet ve velayet bayrağına sahip çıkacağımıza söz veriyoruz.
Hüseyn Can! Şehadetinle bizlere emanet bıraktığın İmamet ve velayet mektebine canımız pahasına sahip çıkacağımıza söz veriyoruz.
Hüseyn Can! İmam Mehdi (af) zuhurunun gerçekleşmesi ve yeryüzüne hâkim kılacak Evrensel İlahi adalet devletinin oluşması için samimiyetle çalışacağımıza söz veriyoruz.
Hüseyn Can! İmam Mehdi'ye (af) yardım edeceğimize söz veriyoruz.
Hüseyn Can! İmam Mehdi (af) ve Mehdeviyyet mektebine bağlı kalacağımıza ve mektebin davasına sahip çıkacağımıza söz veriyoruz.
Hüseyn Can! Velayet-i fakih ve Rehberiyete, velayet inancıyla sahip çıkacağımıza söz veriyoruz.
Hüseyn Can! Zalim, facir, fasık, münafık, müstekbir ve şirk zihniyeti uluslararası Siyonist çetesine, küresel emperyalizme, kukla yaltakçı İslam ümmetinin başına musallat olmuş Yezit zihniyetli yöneticilere ve tekfirci akımlara karşı, Huseynî duruşu sergileyeceğimize söz veriyoruz.
Hüseyn Can! İslam coğrafyasında ve dünyanın her bir yerinde onurlu direniş gösteren Müslüman ve mazlum ve mustazaf halklara sahip ve her daim yanlarında olacağımıza söz veriyoruz.
Hüseyn Can! Fesad, ahlaksızlık, adaletsizlik, haksızlık, zulüm, cinayet ve katliamların yok edilmesi ve İmam Mehdi (af) eliyle hayat-ı tayyibenin topluma hâkim kılınması için bıkmadan çalışacağımıza söz veriyoruz.
Hüseyn Can! Şirk diktatörlüğü, seni izzet ile zillet arasında bıraktığı ve senin “Heyhat minnezillet” buyurduğun, dün olduğu gibi bugünde Küresel Emperyal şirk zihniyeti sana “Lebbeyk” diyenleri izzet ile zillet arasında bırakarak, senin “Heyhat minnezillet” Şiarını koruyacağımıza ve zillete asla boyun eğmeyeceğimize ve her zaman “Heyhat minnezzilet” şiarıyla yaşayacağımıza söz veriyoruz.
Hz. Âdem’den (as) Hz. Resulüllah'a (saa) kadar risaletin vazifesi, geleceğin temelini hazırlamak, toplumu ıslah etmek ve zamanın tağut saltanatlarına karşı nihzet hareketi oluşturmak için bir an bile durmadan mücadele vermişleridir.
Dünyanın geleceği Velayet eksenli bir oluşumla ancak kurtuluşa ermesi mümkündür. Allah! Hz. Resulüllah’ın Risalet vazifesinin son bölümü olan veda haccından sonra Gadir-i Hum’da bunun temelini atarak Risalet makamını sonlandırmış ve Velayet makamının temelini atmıştır.
Velayet makamını hazmedemeyen ve Gadir-i Hum olayını boğmaya çalışan kisret düşünce yapıları, Kerbela’nın oluşumunu hazırlamışlarıdır. Kerbela’yı, Aşura kültürünü ve nihzet hareketini anlamak ancak velayeti anlamakla mümkün olacağı bilinmelidir. Bunun anlamanın birinci ayağı İmam Hüseyin’in (as) matem ve yas meclislerinin temel düşüncesi Huseynî cihad ve kıyam ruhunu tahrif etmeden doğru kanal ve bilgilerle tanıtmak ve anlatmakla mümkündür.
On dört asırdır İmam Hüseyin’e yas ve matem meclisleri tutulması, sohbetlerle kıyamın felsefesinin anlatılması, sine vurulması, mersiye okunup gözyaşı dökülmesi ve siyahlar giyip hüzünlü olunmasının ana felsefesi, Huseynî kıyamı, Aşura kültürünü ve nihzet hareketini nesilden nesle taşıyan medyatik bir görev olduğu gibi, Hz. Zeynep misyonunun da bir yansımasıdır. İmam Hüseyin mateminin ve yas meclislerinin misyonluğu, Allah’ın Hz. Musa’nın (as) hedefine ulaşması ve Firavun’un zarar vermeden kendi elleriyle büyüteceği Hz. Musa’nın (as) koruyucu misyonluğunu yüklenen bacısına verdiği bir benzeri misyonluk görevidir.
Dolayısıyla İmam Hüseyin (as) ve velayet âşıklarının her bir ferdinin tıpkı Hz. Zeybeb ve Hz. İmam Zeynel Abidin gibi sorumluluk içinde oldukları unutmamalıdır. Velayet âşıkları yüklendikleri misyonlukla ya Huseynî şehadet ve yahut Zeyneb’in tebligat ruhunu taşımalıdır. Her iki ruh, tefekkür ve düşünce de Tevhid’i tanımak, O’nu algılamak ve O’na ulaşmak vardır. Huseynî kıyam düşünce ve tefekkürün de, cihad ve şehadet ruhu, Hz. Zeybeb’te ise zalimin saltanatını sarsan cihad ve tebligat ruhu mevcuttur.
Cihad ruhu taşımayan bir mektebin Tevhid’i algılaması söz konusu olamayacağı gibi. Gadir-i Hum ve velayet eksenli Aşura kültüründe de Tevhid'i algılaması mümkün olmayacaktır. Bunlar ancak cihad ruhuyla mümkün olur. Bir toplumun geleceği bu kavram ve anlayışla mümkün olabilir.
Geleceğin tesisi, Risalet makamının devamı ve koruyucusu velayet ve İmamet makamıdır. Velayet ve imametin koruyucusu ise velayet-i fakihtir, geleceğin dünyası temiz bir hayat (hayatı tayyibe) üzerine kurulmalıdır. Geleceğin dünyasını tesis edecek ancak Mehdeviyet mektebidir, bizim vazifemiz bu mektebi hakkıyla tanımak ve tanıtmaktır.
Bugün Ortadoğu’dan Kuzey Afrika’ya kadar birçok coğrafyada Küresel Emperyalistler tarafından Mazlum ve mustazaf haklara reva görülen zulüm, katliam ve cinayetler, çekilen bunca eziyet ve musibetler, gerçekte geleceğin dünyasını oluşturma yolunda ki doğum sancılarıdır.
Bu çekişme ve çatışmalar, küresel firavun, seküler ve yezidî şirk düşünce ile Tevhid’in Velayet düşüncesinin bir yansımasıdır, Bu olayları akıllı, basiretli ve özgür insanlar, ancak Aşura kültürü ve ıslah hareketinin kıyam ve cihad ruhuyla anlayabilir.
Aşurayı anlamanın yolu İmam Huseyn’i hakkıyla tanımaktır, İmam Huseyn’i ise ancak velayet ve imamet makamını tanımakla mümkündür. Aşura kültürü ve kıyam hareketi velayet eksenli tanıtılmalıdır, Huseynî (as) kıyam asla velayetsiz tanınamaz.
İmam Hüseyin (as) Aşura kıyamına toplumu ıslah etmek ve hidayet hareketi olarak başlasa da, tağut ve Şeytan despotu facir, fasid ve zalim Yezid ve ordusu tarafından bu hareketi savaşa dönüştürüverdi.
İmam Huseyn’in (as) kıyamıyla oluşturulan Aşura kültürü, Nihzet hareketi ancak bu kavramla anlaşılabilir.
İmam Hüseyin’e duyulan gerçek bir muhabbet ve aşk, Onun velayetine yakinen inanmak, İtaat etmek, her şeyinden önde tutmak, her şeyini feda etmek, vazifesini eksiksiz yerine getirmek Onu savunmak ve davası uğruna mücadele etmekle ancak Aşura kültürü ve kıyam hareketi tanınabilir.
Aşura kültürü ve nihzet hareketinin velayet makamıyla bağdaştırıldığında ancak İmam Hüseyin (as) ve kıyamı anlaşılabilir. “Benim gibi biri Yezid gibi birine biat etmesi asla söz konusu olamaz.” İmam Hüseyin “Ben Yezid’e biat etmem” buyurmadı; çünkü mesele şahıs ve makam meselesi değildir. Mesele Allah’ın velayeti ile Şeytan ve şirkin velayeti meselesidir. Eğer İmam Hüseyin (as) Yezid’e biat etmiş olsaydı, anlamı şu olurdu, Tevhid’in Şirke ve Şeytana, hakkın batıla, mazlumun zalime, iyiliğin kötülüye, Kur’an’ın tağut ve beşerî sistemlere biat etmesi ve onay vermesi anlamına gelirdi.
İmam Hüseyin‘in (as) insanları ıslah etmek istemesinin felsefesi, toplum nezdinde dejenere edilmiş Nebevî İslam’ı, velayet ve Kur’an’ı ihya etmekle insanları özüne döndürmek için yapılmasıdır.
İmam Hüseyin (as) vahdet mihverinin furkanıdır, Yani hak ve batılı teşhis etme ve hakka hidayet etme meşalesidir. (Hadis-i Kutsî şöyle buyuruyor; Gerçekten Huseyn hidayet meş’alesi ve kurtuluş gemisidir.) Aşura kültürü ve nihzet hareketi, velayet eksenli bir kıyam olduğu anlaşıldığı gün İslam ümmetinin zalimleri ve tağutları reddedip tevhit bayrağının altında birleşeceği gündür. İtikatta olduğu gibi icraatta da ihtiyaç duyduğu birlik, beraberlik ve kardeşlik tam anlamıyla sağlanacaktır. İşte o gün Aşura kıyamının anlaşıldığı ve her bir mazlumun “LEBBEYK YA HUSEYN ve HEYHAT MİNNEZ ZİLLET” diyeceği gün bu gündür. Dünya muztafları ve İslam ümmeti bu şanlı kıyamı İlahi tefekkürle düşünmeli ve insan ve din düşmanlarına fitne yaratma fırsatı verilmemelidir.
İmam Hüseyin’in (as) mukaddes kıyamı ve Şehadeti! Allah’a, O'nun resulüne, Kur’an’a ve kıyamet gününe iman etmiş İslam ümmeti ve dünya mustazafların tağutları reddetmek ve velayet bayrağının altında bir araya ve omuz omuza gelmesini sağlayan temel bir faktördür.
İmam Hüseyin (as) kıyamını ve Aşura kültürünü yozlaştırmaya götürebilecek, toplumu ve özellikle gelecek nesilleri Tevhid ve Velayetin nurlu simasından, ibadetten, minberden ve camilerin manevi ortamından uzaklaştırıp sadece cadde ve meydanlarda kalabalıklar oluşturarak oluşabilecek tehlikelere dikkat edilmesi hususunda ulemanın büyük vazifesi vardır ve buna dikkat edilmelidir.
Aşura; zamanın imamının, Tevhidi mesajını Siyasi, ahlaki, ibadi ve toplumsal yansımasıdır.
Aşura; Evrensel İlahi adalet devletinin zeminesini oluşturan tükenmez kalemi ve kurumaz ‘Sarellah’ Tevhid kanın zuhura kadar bütün kâinatı kapsayan, her an zalimi tedirgin eden ve mazlumu umuda kavuşturan cazibesi güçlü bir renktir. Bu rengi velayet ve şehadet risaletini yüklenen, ‘Sarellah’ın bayraktarlığını liyakatiyle taşıyan ve Tağutun yeşil sarayında zalimin yüzüne hakkı ve Huseynî nidayı çağlar ötesine ulaşacak şekilde haykıran Hz. Zeyneb (sa) Aşura renginin canlı ve konuşan simasıdır.
Evet‚ ‘Enbiya’ Peygamberler Tevhid‘in emir ve mesajını insanlara ulaştıran risaletidir. Hz. Zeyneb (sa) Aşura mesajını ve Aşura rengini zamanın ve çağlar ötesi insanlara ulaştıran, İmam Hüseyin’in (as) velayet ve şehadet risaletidir.