.
.
İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei’nin bürosuna bağlı www.khamenei.ir internet sitesi HAMAS lideri şehid İsmail Haniye ve İslami Cihad Lideri Ziyad en-Nehale ile gerçekleştirdikleri yaklaşık 15 dakikalık röportajın videosunun tamamını ilk defa bugün yayınladı.
Kudüs Günü[1] sitesi takipçileri için bu tarihi röportajın tercümesini yayınladı.
* * *
Sunucu: Hacı İsmail Haniye ve Hacı Ziyad en-Nehale! Bize bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederiz. Aksa Tufanı operasyonunun üzerinden yaklaşık 10 ay geçerken, Direniş Ekseni’nin bir başka kesimi de Tel Aviv'in kalbine saldırılara başladı ve siyonistleri büyük ölçüde deniz kuşatması altına almayı başardı. Ayrıca Yemen ve kuzey cephesindeki operasyonlar bölgedeki siyonist yerleşim birimlerinin boşaltılmasına neden olmuş ve siyonist ordu yenilgiye uğratılmıştır. On ay süren savaş ve kuşatma sonrasında direnişin gücünün artmasının nedenleri ve etkenleri nelerdir? Savaş devam ederse Direniş Cephesi’nin farklı alanlardaki bundan sonraki adımları neler olacaktır?
*
İsmail Haniye: Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Öncelikle İran İslam Cumhuriyeti'nin kalbinden Filistin halkına ve onların Gazze'deki, Batı Şeria'daki ve her yerdeki cesur direnişlerine selamlar gönderiyorum. Ayrıca Aksa Tufanı’na, Filistin milletine ve direnişine destek veren tüm Direniş Cephelerini selamlıyorum. Hiç şüphesiz, direnme gücünü destekleyen sermayeleri üç temelde açıklamak mümkündür.
Birinci temel; imani ve itikadi temeldir. Bu kaynaktan beslenen imani ve cihadi karakter, direnişe sahada sebat etme, adanma, fedakârlık, sabır ve bu yolun sonuçlarına tahammül etme yeteneğini kazandırmıştır.
İkinci temel ise, askeri hazırlıktır. Aksa Tufanı öncesinde uzun yıllar boyunca direniş grupları; kendi güçlerini oluşturmak, kabiliyetlerini geliştirmek, bu tarihi destanı yazmak ve bu savaşı sürdürmek için uzun soluklu bir hazırlık yaptı. Düşmanla aramızda büyük bir güç dengesi farkı olduğu doğrudur. Fakat direnişin dâhili kabiliyetleri ve Direniş Cephesi’nin yardımları bu yolda ilerlememizde bize yardımcı oldu.
Üçüncü temel, direnişin stratejik ortaklarıdır. Filistin Direnişi; Direniş Ekseni ile ümmetin tüm unsurlarıyla, bu ümmetin arasındaki ve bölgedeki stratejik derinlikle ilişkisini korumuştur. Bunun da ötesinde direniş; Latin Amerika, Rusya, Çin ve Güney Afrika gibi başka ülkelerle de ilişki kurmuştur. Bütün bunlar, bu konuda, Direniş için Güvenlik Konseyi ve diğer alanlarda siyasi şemsiyeler oluşturmuştur.
Ben; imani, askeri ve siyasi boyutlardan oluşan bu üç temelin, yani stratejik koalisyonların, Allah’ın lütfuyla bu cesur direnişin yok edilemeyen kaynağı olduğuna inanıyorum.
Sizin de söylediğiniz gibi, hiç şüphesiz, direniş cephelerinin Lübnan, Yemen ve Irak'ta yaptıkları ve Yemen Ensarullahı’ndaki kardeşlerimizin Tel Aviv'i insansız hava aracıyla hedef alma konusunda kaydettiği önemli ilerleme, Filistin dışından siyonist rejime karşı koyma noktasında niteliksel bir değişiklik oluşturmuştur.
Çok önemli ve belirleyici bir zaman diliminde olduğumuza inanıyoruz. Allah'ın izniyle zafere ulaşmak için önümüzde çok iyi bir fırsat var. Her ne kadar önümüzde aşılması kolay olmayan zorluklar olsa da- özellikle Gazze'deki halkımızın insani koşulları, katliamlar, cinayetler, savaş, yıkım, yerinden edilme, evsizlik ve düşmanın Batı Şeria'da yaptıkları- fakat İnşallah zafer yolundayız, yüce Allah'ın izniyle zafere doğru ilerliyoruz.
* * *
Sunucu: Hacı İsmail Haniye! Siz bu süre boyunca İslam İnkılabı Rehberiyle defalarca görüştünüz. Bu görüşmelerde hangi konular üzerinde duruldu? Bu görüşmelerin önemi nedir? Genel olarak, direnişin muhtelif cepheleri arasındaki senkronize açısından bu görüşmeler ne ifade ediyor?
*
İsmail Haniye: Filistin davasının, ümmetin eksen ve merkez davası olduğu gerçeği dikkate alındığında, inkılabın büyük lideriyle burada, İran'da, tekrarlanan bu toplantı, Filistin davasının rehberin ve İran'daki Müslüman halkın zihninde ne kadar önemli bir yer tuttuğunun kanıtıdır. İran’ı meşgul eden birçok konu olmasına rağmen, Filistin davası Rehberin zihninde en yüksek önceliğe sahiptir. İkinci konu ise toplantılarda, ister Filistin meselesinde ister bölgede olsun, bu çatışmanın niteliğine ve bu çatışmanın boyutlarına ilişkin konuların mutlaka ele alınmasıdır. Ayrıca, bu siyonist proje ile mücadelede direnişin sağlamlaştırılmasının, kalıcılığının ve güçlendirilmesinin nasıl olacağı da gündeme getiriliyor. Çünkü bölgenin ve ümmetin ilk savunma hattı Filistin’deki direniştir.
İnkılap lideri, Allah korusun Filistin'de herhangi bir geri çekilmenin ve direnişin yenilgisinin bölgeyi etkileyeceğinin ve siyonist düşmanın bu bölgeye sızmasına yol açacağının bilincindedir. Bu yüzden Filistin direnişini desteklemek şer’i, İslami, insani ve kardeşliğe dayalı bir vazifedir. Ayrıca bu siyonist proje ile mücadele etmenin önemi dikkate alındığında, tehlike sadece Filistin ile sınırlı değildir, çatışma tüm bölgeye yayılabilir. Bundan dolayı direniş her zaman gündemdedir. Bu direnişin nasıl destekleneceği, direnişin genişlemesi, bu direnişe destek ve bu direniş için mali ve askeri güç temini gündemdedir.
Her zaman gündemde olan üçüncü konu da, Filistin direnişini desteklemekte Direniş Cephesi’nin rolüdür. İslam Cumhuriyeti’nin; bu direnişin ve Direniş Cephesi’nin birden fazla alanda ihtiyaç duyduğu kabiliyetleri artırma konusunda oynayacağı önemli roldür. Filistin topraklarındaki direnişin desteklenmesi çok önemlidir.
Hiç şüphe yok ki İmam Hamanei ile bugünkü görüşmemiz başka bir anlam ifade etmektedir. HAMAS ve İslami Cihad ortak heyet halinde bu görüşmeye katılmıştır. Bu; Filistin topraklarındaki İslami davanın evlatları arasındaki ilişkinin, kardeşliğin, imani ve cihadi birliğin mahiyetini göstermektedir. Bu, aynı zamanda ümmete, bu ümmetin vahdet içerisinde olmasını istediğimizi gösteren bir mesajdır. Görüldüğü gibi bugün direniş, vahdet içerisindedir, İslami Hareket, vahdet içerisindedir. Biz, bu ümmetin de vahdet içerisinde olmasını istiyoruz. Bunun önemli bir mesaj olduğuna ve İnkılap Rehberi'nin de Filistinli ve İslami ortak bir heyetin bu görüşmeye gelmesini takdir ve iftiharla karşıladığına inanıyorum.
Tabi ki, bugünkü görüşmemiz cumhurbaşkanının yemin törenine gelmemiz vesilesiyle oldu. İnkılap Rehberi ile görüşmemiz sayın cumhurbaşkanı ile görüşmemizden sonra gerçekleşti. Bu görüşmede, İslam Cumhuriyeti’nin Filistin davasındaki sabit duruşunu bir kez daha işittik. Bu bizim için bir güven kaynağıydı. Yetkililer değişse de İran’ın direniş konusundaki siyaseti değişmeyecektir.
Ehlader HABER
Kudüs Günü | kudusgunu.com
[1] https://www.kudusgunu.com/d/42760/sehid-ismail-heniyye-nin-sehadetinden-saatler-once-yapilan-son-roportaji-tam-metin
