.
.
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Boykot maalesef şu anda elimizdeki tek silah. Ama keşke kıymetini bilsek. Sadece bununla uluslararası Siyonist-Emperyalist canavarın dişlerini sökebiliriz.
Arada boykotu gevşetecek bazı sözler konuşuluyor, akıllara gelen sorulara oluyor. Bu soruların cevabının verilmesi çok önemli. Lütfen dikkatle okuyup boykot düşüncesini iyice temellendirelim ve yayalım. Bu silahı verimli kullanabilirsek etkisi sadece Gazze ile sınırlı kalmayacak…
BOYKOT GERÇEKTEN ÖNEMLİ Mİ?
Evet hem de hem dünyamız hem ahiretimiz kadar! Düşünün ki Yezid’in ordusuna tek bir ok vermek ister misiniz? Tek bir okla tek bir kurşunla savaşın sonucu değişmez ama sizin cennetlik veya cehennemlik olmanız değişir. Çünkü bu sizin hangi tarafta olduğunuzu belirlemek için yeterlidir.
Harcadığımız her kuruş aslında ömrümüzden bir parçayı koparıp vermektir. Ömür boyu kazancını Siyonist markalara yediren bir Müslüman aslında ömrünü İsaril’in bekası için harcamış olacaktır. Kıyamet günü de yeri ömrünü kiminle harcamışsa onun yanı olur doğal olarak.
BOYKOT GEREKLİ Mİ, İŞE YARAR MI?
Para uluslararası Siyonizmin ve Emperyalizmin damarlarında dolaşan kandır ve bu kanı biz üretiyoruz.
Normalde onlar da bizim gibi insanlardır. En önemli farkları bizim kazancımızı sömürmelerinden kaynaklanıyor. Oluşturdukları markalar ve bu markaların büyülü imajı ile hepimizi sömürüyorlar. Ali’nin ektiği pamuk Hasan’ın fabrikasında kumaş oluyor sonra Mehmet’in atölyesinde dikilip üzerine falan marka iliştiriliyor. Bütün bu sürecin maliyeti örneğin 300 TL. Sonra bizim Şakir Bey veya Şükrüye Hanım kendi insanının emeği, kendi toprağının mahsulü olan 300 TL maliyetli pantolonu 3300 TL ye o markanın rafından satın alıyor. Bu tam bir sömürü düzenidir. En büyük ayağı da bizim esir alınmış zihinlerimiz, algılarımız ve batı hayranlığımızdır.
Kendi malımızı on katıyla bize satan o marka aynı zamanda en iyi, en zeki gençlerimizi istihdam ediyor ki sömürü düzenini yine bizim zekamızla genişletip ayakta tutsun.
Bu sömürü düzeni bozulmadıkça gün aynı gün olmaya musibet aynı musibet olmaya devam edecektir. Dün Afganistan’da bugün Gazze’de yarın İstanbul’da…
Düzeni bozmanın yolu bu değirmene su taşıyan milyarlarca insanın kendine gelmesinden başka bir şey değildir.
Şiddetli bir boykot onları felç etmek için yetecektir. Bugünleri varsa yarınları asla olmayacaktır. Bir firma cirosunun dörtte birini kaybederse büyümesi kesilir, üçte birini kaybederse küçülür, yarısını kaybederse azar azar batar.
MARKALARIN YERLİ SAHİBİ ZATEN KENDİ HALKIMIZDAN?
Diyorlar ki ya şu Mc Donalds zaten şu bizim örneğin İzmir’li Mehmet’in. Boykot ABD’ye değil Mehmet’e zarar veriyor. Sakın bu gerekçelerle elimiz soğumasın. Mehmet kardeşimiz de sömürü çarkında yer almasaydı, yer almışsa da dönsün şöyle güzelim bir İzmir’li Mehmet Usta lokantası açsın
Çünkü Mehmet Bey’in dediğiniz yer yabancı marka sebebiyle kendi emeğini de senin benim emeğimi de düşmana sömürtüyor ve sömürünün ara halkasıdır. Kendi yatırım yapıyor, zahmet çekiyor, sonra Newyork’ta her şeyden habersiz oturan marka sahibine para kazandırıyor. O markayı büyütüyor, nesillerimizi o markaya mahkum ediyor.
Markalara mahkum değiliz. Çok güzel yerli markalar da çıkıyor. Madem temiz, düzgün, kaliteli bir ürün veya hizmet üreteceksin, zahmetini eziyetini sen çekeceksin neden başkasının markasıyla olsun ki?
Evet zordur, üç günde olmaz ama olur mutlaka olur ve olmak zorunda.
BAŞKA DÜZGÜN ÜRÜN YOK?!
Gerçekten bazı ürünlerde Siyonist marka dışında düzgün işe yarar mal bulmak zor olabiliyor. Örneğin deterjan, jilet.. Ama iyi bakarsak var, bulunmuyorsa da senin benim yüzümüzden! O kadar onları almış ki herkes yerli üreticiye nefes aldıramamışız ya üretmemiş ya da üretmiş batmış.
Yeter ki almama hassasiyetimiz olsun, çok kıyamet başımıza kopar da mecbur kalırsak iş başka ve onlar da bununla abad olmazlar zaten.
NE ZAMANA KADAR BOYKOT?
Ha işte bu çok önemli! Birkaç hafta gaza gelip boykot yapmakla iş bir yere varmıyor. Düşman düşman olduğu sürece boykot devam etmeli. Bugün savaşla gelmiş kapımıza yarın gülle de gelse hiçbir farkı yok çünkü düşman düşmandır ve ilelebet düşman olmaya devam edecektir. Öyleyse iyi günde de kötü günde de düşmanına hizmet etme. Boykot daimi olmalı, gittikçe ilerlemeli, gittikçe her şeylerini raflarda çürümeye terk etmeliyiz.
HACI MEHMET ABİ SATIYOR?
Çok düzgün, çok milli manevi değerler düşkünü abilerimiz Coca Cola, Unilever, Algida satıyor öyleyse demek ki bu ürünleri almak sorun değil gibi bir düşünce çok yanlış olur. Bugün bir market bir bakkal Siyonist markalardan hiç birini getirmek istemezse iş yapması mümkün değil mutlaka işi batar. Boykot satıcının işi değil müşterinin yani son kullanıcının işidir. Müşteri istedikten sonra satıcı mecbur getirecek Hacı Mehmet abi getirmese Niyazi abi getirecektir. Mühim olan tüketicinin talebidir. Tüketici yerli markayı sorsa satıcı da mecbur onu getirecek. Kaldı ki yerli markadan satan da daha iyi kazanacak alan da pahalı almayacak üreten de daha çok kar edecek.
DEVLETİMİZ SOKMASIN İÇERİ?
Bu iş devletin de işi değil. Tabi ki devlet de rol ifa edebilir etmeli ama devlet örneğin ABD’nin Siyonist ürünlerini almıyorum derse ABD de misliyle karşılık verir bu defa ülkemizin ihracatı zarar görür. Siyonistlere para kazandırmayalım derken kendi ihracatımız yavaşlar. Yani iş yine sana bana kalıyor.
Tabi devlet de örneğin İsrail’e yakıt sağlıyor bana göre ihanet ediyor, İsrail ordusuna eğitim alanı açıyor bana göre ihanet ediyor, dünya kadar başka marka dururken Siyonist markaları devlet dairelerine sokuyorsa bu da büyük yanlış…
Bizim konumuz normal günlük tüketimde yer alan ve ekonominin bel kemiğini oluşturan boykota konu ürünlerdir.
İŞİMİZ GEREKTİRİYOR…
Örneğin bir sanayicisiniz. Makinanıza falan marka dışında parça aldığınızda işiniz aksıyor, makinanız çalışmıyor zarar ediyorsunuz. Bu tür bir durumda sizin işinizin aksamaması daha önemlidir. Araştırırsınız eğer başka alternatif yoksa istemeden de olsa o markayı kullanırsınız. Önemli olan gereken hassasiyeti gösteriyor olmak.
Siyoniste üç kuruş zarar veriyorken biz on kuruş zarar ediyorsak bu anlamsız bir boykot olur.
FALAN HOCA DA ALIYOR?
Sevgili kardeşim, senin ölçün falan hacı filan hoca mı olmalı? Sen kendi ömründen sorumlusun. Gittin çalıştın, ter döktün, çoluk çocuğunun rızkı diye para kazandın şimdi o paranın bir kısmını neden düşmana yedireceksin? Yerli marka al ki emeğinin tamamı memleketinin evladının sofrasına gitsin, kıyamet günü de Hz. Peygamber’in (s) karışışında yüzün ak olsun. Rahmet Peygamberi neden benim ümmetimin evlatlarını yüzer yüzer katledenlere barut taşıdın, kurşun taşıdın diye sana sitem ettiğinde falan hoca değil sen cevap vermen lazım!
UMURSAMIYORLAR BİLE?
Markaların ardında güçlü bir sermaye var, satış düşüşünü örtecek makyajı yapabilir, hisselerinin değerini koruyor gibi görünmek için gerekeni yaparlar. Bir taraftan da bize güveniyorlar; bizim vurdum duymazlığımıza, çabuk unutmamıza.
Öyleyse onlara bir sürpriz yapalım ne ihmal edelim ne de unutalım! Çöktürene kadar makyajları bozulup batana en azı ülkemizden defedene kadar boykot! Tam boykot!!
PEKİ, ALSAK GÜNAH MI?
Bana göre günahtan biraz fazlası. Çünkü günahların bir çoğu sadece seni ilgilendirir ama düşmana güç kuvvet kazandırmak sadece senin değil vatanın, milletin, ümmetin, Gazze’nin, Kudüs’ün, hatta Küba’nın, Vietnam’ın… meselesi.
Alimlerimizin fetvası açıktır, onlara destek olan alışverişler zorunlu olmadıkça haramdır.
Vicdanımıza müracaat etsek, ne bileyimci, bananeci, bahaneci, bişeyomazcı olmazsak düşmanın zulüm elini kesmek için güçlü bir boykot gerçekten yeterlidir.
ÇOK ÖNEMLİ BİR BAŞKA BOYKOT!!
Biz ülkemizde mutlu olalım kimin başına ne gelirse gelsin halinden çıkmak için, boykotun en önemli kısmını devreye sokmamız lazım. Siyonistlerle anlaşan, uzlaşan, onları kollayan, tedarik yapan, Gazze’den bize ne, Kudüs’ten bize ne diyen veya bu yönde tavır sergileyen siyasi partilere oy vermemeli, vermeyeceğimizi ifade etmeli ve vermek isteyenleri de ikna edip engellemek için elimizden geleni yapmalıyız.
Nasıl EYT’liler, öğretmenler, emekliler… bir oy kitlesi ise Siyonist kuşatmaya karşı çıkanlar bunların hepsinden daha büyük bir kitleler ama bunu göstermemiz lazım.
Yani İsrail’le, siyonizmle, emperyalizmle sorunu olmayana bizden oy yok! Bunu dile getirmemiz de lazım.
ŞİMDİ PAYINA DÜŞENİ YAP KARDEŞİM!
Okuduğun için teşekkür ederim, şimdi ilk fırsatta çoluk çocuğu, eşi dostu bu konuda uyarmak zamanıdır. Sosyal medyamızda, profilimizde, yazışmalarımızda boykot savaşına katılalım. Kurşun sıkan düşmana kurşun sıkamıyoruz ama ona kurşun sağlamamak, sağlayanları uyarmak da çok önemli bir cihaddır.
Hadi gazanız mübarek olsun!