.
.
Ehlader Araştırma Bölümü
Ayet-i kerimede Yüce Allah şöyle buyuruyor:
“Ey insanlar, Allah’ın va’di haktır. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. Hilekâr insanlar ve şeytan da, Allah’ı öne sürerek, Allah adına sizi kandırmasın.”[1]
Hz. Peygamber (s.a.a.) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır:
“Sözlerin en doğrusu Allah’ın kitabıdır. Rehberliğin en güzeli Muhammed’in rehberliğidir.”
Din, Müslümanın hem dünyasını ve hem de ahiretini ilgilendiren hayatın tamamıdır. Din, kendi heva ve hevesi için adam devşiren kişi ve gruplara emanet edilemez. Bu yüzden cahillere uymamak için, ihanet şebekelerinden korunmak için, dinimizi doğru kaynaklardan öğrenmeliyiz.
Rasulullah’ın bizlere bıraktığı iki emanete, Kur’an ve Ehl-i Beyt’e, şeksiz-şüphesiz tutunmalıyız. Kur’an ayetleriyle ve muteber olan hadis-i şeriflerle çelişen bilgilere itibar etmemeliyiz.
“Zararın neresinden dönersek kârdır” diyerek Kur’an ve Ehl-i Beyt’e ters düşen her durumdan tövbe edip dosdoğru yol olan İslam’da istikamet bulmalıyız.
Allah’ın ipine sımsıkı tutunarak bölünüp parçalanmamalıyız. Dinimizi kişilerin duygu istismarına, sahte gözyaşlarına, karma karışık rüyalarına, sapık yollara, yanlış yorumlara emanet edemeyiz.
Akıl ve ruhumuzu hiç kimseye kiraya veremeyiz. Dini sadece Allah'a has kılmalıyız. İslam hiç kimsenin tekelinde değildir. Kimsenin himmetine, nazarına ve rüyalarına ihtiyaç duymayacak açıklıktadır İslam.
Bizler, ancak ve ancak Allah’a iman ettik. Gönderdiklerini hak bildik. Rasulullah’ı rehber edindik. Kur’an ve Ehl-i Beyt’e tutunduk. Rabbimizin emrettiği ibadetleri yaparak, güzel ahlakın ta kendisi olan İslam ziynetini takındık.
İnsanlarla ilişkilerimizde incinmeyen ve incitmeyen, güvenilir Müslümanlar olmaya azmettik. Allah, Resulü ve emanetleri bize yeter. Kerim kitabımız Kur’an en güzel öğüt ve rehberdir.
Ne yazık ki, bu gün dine en büyük zararı din konusunda eğitimi, bilgisi ve yetkisi olmayan insanların din ve dindarlık adına yaptıkları vermektedir. Asılsız iddiaları, kuruntu ve dünyalık emelleri hem kendilerini hem de masum müminleri yakmaktadır. Bunlar, hem kendileri aldanmış hem de kendilerine uyanları aldatmışlardır.
Ne zaman ki biz, kendi kitabımızı okuyup anlamayı bir tarafa bıraktık, ne zaman ki bazı insanların din diye anlattıklarına araştırmadan boyun eğdik, işte o zaman sömürüldük. Fakat Allah’ın fazl-u inayetiyle artık biliyoruz. Fitne ve fesada karşı, feraset ve basiretle davranmayı bize lütfeden Rabbimize hamdolsun. İhanet şebekelerine malımızı, evlatlarımızı, aklımızı ve ruhumuzu teslim etme gafletinden Rabbim hepimizi korusun.
Gelin Rabbimizin bize öğrettiği gibi dua edelim bu Cuma günü. Din istismarcılarına karşı ayaklarımızı sabitlesin diye yüce dininde, dua dua yalvaralım. Hatalarımızda diretmeyip affını dileyelim merhametlilerin en merhametlisinden.
Allah’ım! "Gecesi gündüz gibi apaçık bir yol bıraktım” diyen Efendimizin yolundan ve rehberliğinden bizleri ayırma. Apaçık olan bu dini çelişkili sözlerle kötü emellerine alet etmek isteyenlere fırsat verme. Bir beşerin rüyalarına kanmayacak, himmetini ummayacak basiret ver gözlerimize.
Camilerinden yükselen ezanlar hürmetine, evlerimizde okunan Kur’an hürmetine, dilimizde dönen dualar hürmetine, secdeye inen başlar hürmetine…
“Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi saptırma. Bize tarafından bir rahmet bağışla. Şüphe yok ki lütfu bol olan yalnız sensin.”[2]
[1] Fatır/5
[2] Al-i İmran/8