.
.
Ehlader Araştırma Bölümü
Rahmân ve rahîm Allah’ın adıyla
Ayetullah Ali Ekber Seyfi Mazenderani, Kur’an-ı Kerim Tefsiri konulu bir toplantıda, İmam Hasan Askerî'ye (as) atfedilen tefsirin geçerliliğinin gerekçeleri hakkında bir konuşma yapmıştı Ayetullah Mazenderani konuyla ilgili şunları söylemişti:
Kur’an-ı Kerim tefsiri konusunda her rivayetin güvenilirliği ve sahihliği meselesi vardır. Bize ulaşan İmam Hasan Askerî’ye (as) nispet edilen bir Kur’an tefsiri bulunmakta olup Bakara Suresi’nin son ayetlerinin tefsirini içerir. Bazıları bu tefsirin İmam Askerî’ye isnadından şüphe etmişlerdir.
Bu tefsirin sahih olduğuna inanmamızın nedeni, tefsiri derleyen ve ünlü bir müfessir olarak bilinen Muhammed ibn Kasım Esterabadi adlı bir kişiden kaynaklanmaktadır. Esterabad, Gorgan’da (İran’ın kuzeyinde) bir bölgedir. Tarihte ve kaynaklarda bu kişiye oldukça güvenilmektedir.
Esterabadi’nin kendisi bu tefsiri iki raviden rivayet eder. Bu iki kişi de bu rivayetleri İmam Askerî'den aktarmışlardır. Esterabadi, iki kişinin isimlerini zikrederken onların İmamiye Şiilerinden olduğunu da söyler.
Buradaki temel nokta, bu tefsirde emin olunması gereken bir başka önemli unsur da Merhum Şeyh Saduk’un bütün eserlerinde bu kitaptan birçok rivayete değinmesidir. Askerî Tefsir’den bu kadar çok rivayet nakletmiş olması, bu kitabın sahih olduğunu ispat etmektedir.
Şeyh Saduk, İmam Hasan Askeri’nin (as) yaşadığı döneme yakın yaşayan önde gelen bir âlimdi. Babası da İmam'ın (as) yakın ashabından idi.
Eğer kitabın sıhhatinden şüphe edilmiş olsaydı, hadis uzmanı Şeyh Saduk tarafından gözden kaçmayacaktı. Esere güvendiği ve sık sık ondan alıntı yaptığı bir gerçektir. Bunlar, Askerî Tefsiri’nin rivayetlerinin sahih olduğunu söylüyor ve tefsirlerimizde kullanıyoruz.[1]
el-Askeri Tefsiri’ne Farklı Bir Bakış
İslami Düşünce ve Kültürel Araştırma İlim Heyeti üyesi Hüccetü’l İslam Ali Nasiri İmam Hasan Askeri’ye (as) nispet verilen tefsir hakkında şu açıklamada bulundu: Masumlar (as) genellikle Kur’an-ı Kerim tefsiri yazmaktan uzak durmuşlardır.
Ali Nasiri sözlerine şöyle devam etti: Masum İmamların (as) Kur’an tefsiri yazmamalarının sebeplerinden bir tanesi şuydu: Bu içerikte kitapların kaleme alınması içeriğin tahrif edilme imkânını arttıracak ve Masum İmamın kendisinin böyle bir kitabı kaleme alması da tahrif eğilimlerini arttıracak ve sonuç itibariyle Şia marifet mesirinde derin sapmalar ortaya çıkacaktı.
Hüccetü’l İslam Nasiri ‘İmam Ali Mushafı’ hakkında ise şunları söyledi; Oldukça kapsamlı bir kitap sayılan “Mushaf-ı Ali” halkın elinde olmayan bir kitaptır ve yalnızca asrın İmamı’nın (af) muhafazasındadır. O halde bu olayın kendisi genel bir kural sayılmaktadır yani İmam Ali (as) marifet kaynağı olması ve anbean marifetin açıklayıcısı olup öğrenci yetiştirmeye özen göstermesine rağmen söz konusu tehlikeden dolayı direk olarak böyle bir kitap yazma girişiminde bulunmamışlardır. İmam Hasan Askeri’ye (as) nispet verilen tefsirin bizzat İmam'a (as) ait olduğu konusu bazılarına göre reddedilmiştir. Belki sonuç itibariyle bu tefsir için şöyle söylenebilir; şimdiki fiili Tabaristan bölgesinden bir adam iki çocuğuyla birlikte Samerra’ya İmam’ın (as) yanına gitmiş ve İmam (as) bu şahıstan çocuklarının yanında kalarak tefsir öğrenmesini istemiştir. Bu iki kişi İmam'ın tefsir dersinden sonra konuları detaylandırmışlardır.[2]
Ocak 2021 yılında İmam Rıza Dergâhı Yayınları tarafından “İmam Hasan Askeri’nin Tefsiri” kitabı Türkçeye kazandırılmıştı. Türkçeye Adnan Turan ve Muhammet Turan'ın kazandırdığı kitap, 528 sayfadan oluşuyor. Kitapta Bakara ve Fatiha Suresi’nin tefsiri yer almaktadır.
Öte yandan Meşhed’de bulunan Astan-ı Kuds-i Razevi Kütüphanesi'nde "Tefsir" konusuna değinen yaklaşık 4 bin el yazması eser bulunmaktadır ve İmam Hasan el-Askeri’ye (as) atfedilen tefsir nüshası da bu eserlerden birisidir.
Kütüphane görevlilerinden Muhammed Muradi konuyla ilgili şöyle bir detaya değinmişti: İran İslam Cumhuriyeti kütüphanelerinde İmam Hasan el-Askeri'ye atfedilen tefsirden 95 nüshası bulunmaktadır ve bunların 26 nüshası Astan-ı Kuds-i Razavi Kütüphanesi'nde muhafaza edilmektedir.
Muradi sözlerine şöyle devam etti: İmam’a atfedilen tefsirlerin en eski el yazması 1500’lü yılların ortasında Razavi Kütüphanesi’nde yazılmıştır. Bu nüshada Bakara Suresi'nin 282. ayeti yorumlanmış ve Ehl-i Beyt’in (as) faziletlerine değinilmiş, yine Ehl-i Beyt düşmanlarının akıbetleri konu edilmiş ve ahlaki birçok meseleye de değinilmiştir.
Muradi bu tefsiri ilk rivayet eden kişinin merhum Şeyh Saduk olduğunu belirterek şöyle konuştu: Şehid-i Evvel, Kutb-i Ravendi, İbn Şehraşub, Şehid-i Sani, Meclisi ve Şeyh Hurr-i Amili'ye kadar bazı büyük âlimler bu tefsiri doğrulamaktadır. Ama Allame Hilli, Mir Damad vb. bazı önemli isimler de bu eserin İmam Hasan el-Askeri'ye (as) atfedilmesinde şüphe duymuşlardır.
Bilindiği üzere Astan-ı Kuds-i Razavi Kütüphanesi, 2 milyona yakın cilt eser, 106.000 el yazma, 65.000 taş baskı kitap ve 13.500.000 sayfa tarihi belgeyle İslam dünyasının Türkiye Süleymaniye Kütüphanesi’nden sonra en büyük ve kapsamlı kütüphanelerinden birisidir.
Tefsir Kitabını satın almak isteyen okuyucular aşağıdaki linke müracaat edebilirler:
https://www.kevseryayincilik.com/imam-hasan-askerinin-tefsiri
Astan-ı Kuds-i Razavi Kütüphanesi'nde bulunan İmam Hasan el-Askeri Tefsiri
Cevahiru’l İman fi Tercüme Tefsiri’l Kur’an
(İmam Hasan el-Askeri Tefsiri’nin tercümesi)
- - - - - - -
[1] https://iqna.ir/tr/news/3477749/%C4%B0mam-hasan-asker%C3%AE%E2%80%99nin-tefsirinin-ge%C3%A7erlili%C4%9Fi
[2] https://iqna.ir/tr/news/1760628/%C4%B0mam-askeri%E2%80%99ye-as-nispet-verilen-tefsir-y%C3%BCce-bir-%C4%B0lmi-%C4%B0%C3%A7eri%C4%9Fe-sahiptir