.
.

Bismillahirrahmanirrahim

Lebbeyk Ya Hüseyn!

Değerli müminler, Resul ve Âl-i Resul sevdalıları, İmam Hüseyin âşıkları, bizleri bir kez daha Hüseynî bir ayı ve Hüseynî merasimleri idrak etme şerefine ve feyzine nail kılan Yüce Rabbimize sonsuz, şükürler, hamdüsenalar olsun.

Allah’a hamd olsun hem ülkemizde hem de dünyanın dört bucağında İmam Hüseyin’in asırlar öncesinden Kerbela’da yankılanan mazlumiyet çağrılarına ve “Hel min nasır” nidasına icabet eden ve lebbeyk diyenlerin sayısı her gün geçtikçe daha da artmakta ve Hüseyin’in ilahi ve insani mesajları kalplerde ve canlarda daha çok yer etmektedir.

İmam Hüseyin için teşkil edilen meclisler, anmalar, yazılan kitaplar, romanlar, makale ve şiirler, düzenlenen programlar her zamankinden daha fazla artmakta ve Hüseyin’in ümmet-i Muhammediye’nin ortak değeri ve vazgeçilmez hazinesi olduğu daha iyi anlaşılmaktadır.

Değerli müminler, bu merasimlerin ve günlerin en güzel ve en anlamlı ve muhtevalı şiarlarından birisi hiç kuşkusuz 'LEBBEYK YA HÜSEYN' şiarıdır.

Peki, nedir bu “Lebbeyk ya Hüseyn?” Bu şiarı haykıran Hüseyn dostları ne demek istiyorlar? Bunu söyleyen her İmam Hüseyn aşığı bu şiarın altını mutlaka doldurmalı ve bilinçli bir şekilde kalpten ve samimice haykırmalıdır.

Bugün bu Hüseyni merasimde bendeniz bu şiarın açılımı hakkında konuşmak istiyorum. Lebbeyk, yani Ey Hüseyn ben senin çağrına, icabet ediyorum, emrine amadeyim demektir.

Dolayısıyla bunu haykıran bir Hüseyn dostu, evvela onun kabullerini kabullendiğini, onun hak düşünceleri paylaştığını, her yönüyle onun yolunu izini takip ettiğini, etmek istediği, onun benimsemediklerinden, nefret ettiklerinden, batıl bildiklerinden uzak ve beri olduğunu ifade etmek istiyor.

Hayatını onun gibi, onun beğendiği ve razı olduğu gibi şekillendirmek istediğini ortaya koyuyor.

Evet, Lebbeyk ya Hüseyn, her şeyden önce yani Lebbeyk ya Allah! Çünkü Hüseyn Allah’ın hücceti, temsilcisidir.

Lebbeyk ya Hüseyn, Lebbeyk ya Resulallah! demektir. Çünkü Hüseyn ondan o da Hüseyin’dendir.

Buradan anlıyoruz Lebbeyk ya Hüseyn, “Lebbeyk ya Kur’an” da demektir. Çünkü İmam Hüseyin Resulullah’ın varisi olduğu gibi Kur’an’ın da varisidir. (Fatır / 32)

Lebbeyke ya Hüseyn, yani ya Resulallah, emanetine sonuna kadar sahip çıkacağız.

Sekaleyn hadisinde ne buyurmuştu: Bu iki emanete sahip çıktığınız müddetçe asla dalalete düşmezsiniz.

Lebbeyk ya Hüseyn, yani Hüseyn’in can feda ettiği dini, Kur’an’ı yalnız ve sahipsiz bırakmayacağız; onları zamanın Yezitleri olan, emperyalistlere, Siyonistlere çiğnetmeyeceğiz.

Lebbeyk ya Hüseyn, Lebbeyk ya Ali! demektir.

Ali’nin ilmini, ibadetini, şecaat ve cesaretini Hüseyn’de görmektir.

Lebbeyk ya Hüseyn, Lebbeyk ya Mehdi! demektir ve onun zuhuruna hazırlanmak, zuhura yürümektir.

İmam Hüseyin’in Aşura gecesi ashabına okuduğu hutbenin bir bölümünde şöyle buyurduğu nakledilmiştir:

وَ قَدْ قالَ جَدِّي رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه و آله: وَلَدي حُسَيْنٌ يُقْتَلُ بِطَفِّ كَرْبَلَاءَ غَريباً وَحيداً عَطْشاناً فَريداً، فَمَنْ نَصَرَهُ فَقَدْ نَصَرَني وَ نَصَرَ وَلَدَهُ الْقائِمَ، وَ لَوْ نَصَرَنا بِلِسانِهِ فَهُوَ فِي حِزْبِنا يَوْمَ الْقِيامَةِ.

 

“Ceddim Resulullah (s.a.a) buyurdu ki: “Oğlum Hüseyin, Kerbela çölünde, garip, yalnız, susuz ve kimsesiz bir şekilde şehid edilecektir; kim ona yardım ederse hiç şüphesiz bana yardım etmiş olur ve aynı şekilde oğlu Kaim’e (Hz. Meydi’ye) yardım etmiş olur. Eğer diliyle bize yardım ederse (bile), kıyamet gününde bizim grubumuzda/safımızda yer alacaktır.”

Hüseyn şirkten, küfürden, hakka isyandan, zulüm ve haksızlıktan, fısk ve fücurdan, nifak ve münafıktan beriydi.

Lebbeyk diyen dostları da onun gibi bunlardan beri olduklarını, nefret ettikleri ilan ediyorlar.

Lebbeyk ya Hüseyn, yani İmam’ım, önderim, öncüm sensin ey Hüseyn!

Lebbeyke ya Hüseyn, Hüseyin'in temsil ettiği bütün güzellikleri, değerleri, hedefleri, mesajları benimsemek, sahiplenmek ve hayatına yansıtmak, yansıtmaya azmetmek demektir. Karşı çıktığı bütün çirkinliklere, zulüm ve gaddarlığa, insanlık dışı bütün eylem ve söylemlere isyandır, nefret ve lânettir.

Hüseyn’in yani, Emirü’l-Müminin’in, Hüseyn’in yani Resulullah’ın, Hüseyn’in yani Allah-u Teâla’nın dostlarıyla dost, düşmanlarıyla düşman olduklarını haykırıyorlar.

Lebbeyk ya Hüseyn, özgür olmak, zillete boyun eğmemektir. “Heyhat minnez zille” prensibiyle yaşamak, hareket etmektir.

Lebbeyk ya Hüseyn, Hüseyin'i unutmamak, Hüseyin'in mektebini unutmamak; çizgisini yaşatmak demektir.

Lebbeyk ya Hüseyn, Kerbela'yı ve Aşura'yı zinde tutmak, böylece Kerbelaî ve Aşuraî değerleri ihya etmek demektir.

Lebbeyke ya Hüseyn, yani ey Hüseyn Esğeri’ni bir daha oklatmayacağız; Zeyneb’inin esaretine bir daha izin vermeyeceğiz.

Lebbeyk ya Hüseyn, yani ey Hüseyn senin zamanındaki Yezit ve Yezidileri lanet ve nefretle anarken, zamanın Yezit ve Yezidilerinden gaflet etmeyeceğiz. Zamanımızın Hüseynleri, Hüseyn’in evlatları olan müçtehidlerimizi, taklit mercilerimizi yalnız bırakmayacağız.

Çünkü Hüseyn’in şanlı sancağı bugün onların elindedir.

Sen düşmanlarına bile hayatlarında hür olmayı öğütleyerek, bütün insanlığa insanlık ve hürriyet dersi verdin. Biz de sana lebbeyk diyerek yolunda özgür olmaya çalışacağız.

Lebbeyk ya Hüseyn, yani ey Hüseyn, biz o günün Kufelilerinin yaptığını yapmayacak, seninle olan ahdimizi asla bozmayacağız.

Lebbeyk ya Hüseyn, yani canımız, malımız, her şeyimiz sana fedadır ya Hüseyn!

Lebbeyk ya Hüseyn, yani kimse, bizi senden ve ilahi mektebinden ayıramaz ya Hüseyn!

Sen insanların çoğunluğu dünya kölesidir, din sadece dillerindeki dolaşan bir söz gibidir, buyurdun. Ey mevlamız biz böyle olmak istemiyoruz. Bizi Rabbimizden, dinimizden, Kur’an’ımızdan, senden koparacak, dünyanın kölesi kılacak her şeyden azad olmayı istiyor ve umuyoruz. Sana lebbeyk diyerek bunu ifade etmek istiyoruz. Sen de ey Allah’ın aziz kulu, bize böyle olabilmemiz için dua et.

Hüseyn’e lebbeyk diyen, onun gibi Kur’an’ı, Kuran okumayı, ibadet etmeyi, Hakk’la münacatı, istiğfarı seviyor demektir.

Mevlası savaş meydanının orta yerinde düşmanın oklarının kılıçlarının önünde bile namazını ilk vakitte kılmayı ihmal etmedi. Gerçek bir Hüseyn dostu namazını ihmal edebilir mi? Ederse lebbeyki samimi olur mu?

Lebbeyk ya Hüseyn diyen bir kimse, Mevlasının sahip olduğu her şeyi hak ve hakikat uğruna, Allah için, din için Kur’an için insanlığın kurtuluşu için feda ettiğini gördüğü halde, sahip olduğu maldan bir miktarını bu yolda feda etmek gerektiğinde eli titrer mi? Titrerse, yarın Hüseyn’in oğlu zuhur ettiğinde onun hizmetinde bulunup, ulvi hedefleri için fedakârlık yapacağı iddiasında samimi olabilir mi?

İmam Hüseyn’e lebbeyk diyen birisi, karşı cephede bulunan Yezidilerin haram lokmayla mideleri dolduğu için Hüseyni mesajlardan etkilenmediğini İmam’dan duyduğu halde, haram lokmaya el uzatabilir mi? Uzatırsa ne yüzle Lebbeyk ya Hüseyn diyebilir?

İmam Hüseyn’e lebbeyk diyen bir kimse, tıpkı Hüseyn yarenleri gibi kuru kalabalıklara kanmaz. Hak yolunda bir avuç da kalsa, haklılığından şüphe etmez, davasından vazgeçmez.

Lebbeyk ya Hüseyn diyen, aslında Lebbeyk ya Mehdi! demektedir. Zira Hz. Mehdi ceddi Hüseyn’in mukaddes davasını devam ettirecek ve onu evrensel çapta hâkim kılacaktır.

İmam Hüseyin hem mazlumdu, hem mazlumların imamı, yaveri, hamisiydi. Ona lebbeyk diyen de daima mazlumun yanında, zalimin karşısında durur, durmalıdır. Bu yüzdendir ki bugün gerçek Hüseyniler günümüzün en mazlumları olan Gazzeli kardeşlerimizi yalnız bıkmıyorlar, bırakamazlar.

Lebbeyk ya Hüseyn demek “Ey Hüseyin sizin düşünce ve inançlarınızı benimsiyor, sizin yaşadığınız ve razı olduğunuz şekilde yaşamayı, hayatımı sizin renginize büründürmeyi istiyorum.” demektir. Aşura ziyaretinde demiyor muyuz:

اللّٰهُمَّ اجْعَلْ مَحْيايَ مَحْيا مُحَمَّدٍ وَآلِ مُحَمَّدٍ، وَمَماتِي مَماتَ مُحَمَّدٍ وَآلِ مُحَمَّدٍ.

“Allah’ım! Beni Muhammed ve Ehlibeyt’i gibi yaşat, Muhammed ve Ehlibeyt’i gibi canımı al.”

Ve bilahare Lebbeyke ya Hüseyn, yani ey Hüseyn ben senin rengine bürünüp seninle şereflenmek istiyorum. Yine Aşura ziyaretinde şöyle yalvarmıyor muyuz Rabbimize:

اللّٰهُمَّ اجْعَلْنِي عِنْدَكَ وَجِيهاً بِالْحُسَيْنِ عَلَيْهِ السَّلاٰمُ فِي الدُّنْيا وَالآخِرَةِ.

“Allah’ım! Dünya ve ahirette, kendi indinde beni Hüseyin (a.s) ile şereflendir.”

* * *

Musa AYDIN
Aşura 1445 /2024