Bu ay, uğursuzluğuyla meşhurdur ve uğursuzluğu gidermek için de hiçbir şey sadaka vermek ve yine Hz. Resulullah (s.a.a) ve Ehlibeyti’nden (a.s) nakledilen dualar kadar etkili değildir. Bu ayda inen belalar dan güvende olmak isteyen kimse Muhaddis Feyz ve diğerlerinin de naklettiği şu duayı her gün on defa okusun:
يا شَديدَ الْقُوى وَيا شَديدَ الْمِحالِ يا عَزيزُ يا عَزيزُ يا عَزيزُ ذَلَّتْ بِعَظَمَتِكَ جَميعُ خَلْقِكَ فَاكْفِني شَرَّ خَلْقِكَ يا مُحْسِنُ يا مُجْمِلُ يا مُنْعِمُ يا مُفْضِلُ يا لا اِلـٰهَ اِلاّ اَنْتَ سُبْحانَكَ اِنّي كُنْتُ مِنَ الظّالِمينَ فَاسْتَجَبْنا لَهُ وَنَجَّيْناهُ مِنَ الْغَمِّ وَكَذلِكَ نُنْجِي الْمُؤْمِنينَ وَصَلَّى اللهُ عَلى مُحَمَّدٍ وَآلِهِ الطَّيِّبينَ الطّاهِرينَ.
“Ey gücü şiddetli ve ey cezası ağır olan! Ey Aziz! Ey Aziz! Ey Aziz! Yarattıklarının tamamı azametin karşısında zelildir. Mahlûkatının şerri karşısında bana kâfi gel. Ey iyilik yapan, ey güzelleştiren, ey nimet veren, ey lütufta bulunan, ey kendisinden başka ilah olmayan; “Münezzehsin sen ve şüphesiz ben zalimlerdenim. Biz de onun duasını kabul ettik ve onu üzüntüden kurtardık. İşte müminleri böyle kurtarırız.“ (Enbiya, 87-88) Allah Muhammed ve onun tertemiz ve arınmış Âl-i’ne salât etsin.”
1. Gün
Hicri 37. yılda bugün Sıffin savaşı başladı ve yine bir nakle göre hicri
61. yılda Hz. Seyyidü’ş-Şüheda İmam Hüseyin’in (a.s) mübarek başını Şam’a götürdüler ve Ümeyyeoğulları bundan dolayı bugünü bayram ilan ettiler. Bugün hüzün ve gamların tazelendiği gündür.
Bir gün vardı ki onda Irak’ta matem vardı
Aynı gün Emeviler Şam’da bayram yapardı.
Hicretin 121. yılında bugünde ve başka bir nakle göre de üçüncü günde Zeyd b. Ali b. Hüseyin (s.a) şehit edilmiştir.
3. Gün
Seyyid İbn Tâvûs İmamiyye âlimlerinin kitaplarından bugünde iki rekât namaz kılmanın müstehap olduğunu nakletmiştir. Bu namazı kılmak isteyen, birinci rekâtta Fâtiha ve Fetih Suresi’ni, ikinci rekâtta ise Fâtiha ve İhlâs Suresi’ni okusun ve selamın ardından yüz defa salavat getirsin ve yüz defa “Allahummel’an Âl-e Ebî Sufyan“ (Allah’ım! Ebu Süfyanoğulları’na lanet et) desin, yüz defa da istiğfar edip bağışlanma dilendikten sonra Allah’tan hacetlerini dilesin.
7. Gün
Şehid-i Evvel, Kef’emî ve diğerlerinin dediğine göre bugün ve Şeyh Müfid ve Şeyh Tusî’nin görüşüne göre de hicretin 50. yılının safer ayının 28. gününde İmam Hasan’ın (a.s) şehadeti vuku bulmuştur ve yine hicretin 128. yılında Mekke ve Medine arasında yer alan “Ebva“ menzilinde İmam Musa Kâzım (a.s) dünyaya gelmiştir.
20. Gün
İmam Hüseyin’in (a.s) şehadetinin kırkı, yani “Erbain“ günüdür. Şeyh Müfid ve Şeyh Tusî’nin görüşüne göre İmam Hüseyin’in (a.s) ailesi Şam’dan Medine’ye bugün dönmüştür. Ve yine Cabir b. Abdullah-i Ensarî İmam Hüseyin’in (a.s) ziyareti için Kerbela’ya varmıştır; Cabir İmam Hüseyin’i (a.s) ilk ziyaret eden kişidir. Bugünde İmam Hüseyin’i (a.s) ziyaret etmek müstehaptır.
Bu konuda İmam Hasan Askerî’den (a.s) şöyle nakledilmiştir:
Müminin beş alameti vardır: Bir gün içerisinde (toplam) elli bir rekât (farz ve müstehap) namaz kılmak, Erbain ziyareti yapmak, sağ ele yüzük takmak, namazda alnını toprağa koyarak secde etmek ve -namaz- da- “Bismillahirrahmanirrahim“i sesli olarak söylemek.
Şeyh Tusî, et-Tehzib ve Misbahu’l-Müteheccid kitaplarında, Şeyh Saduk’un İmam Cafer Sadık’tan (a.s) naklettiği bugün için özel bir ziyarete yer vermiştir. Biz bu ziyareti kitabımızın “Ziyaretler“ bölümünde aktaracağız.
28. Gün
Hicri 11. yılda Hz. Resulullah (s.a.a) bugün vefat etmiştir. Bütün âlimlerin kabul ettiği üzere o gün bir pazartesi günüydü ve Allah Resulü (s.a.a) vefat ettiği sırada 63 yaşında idi. Kırk yaşında peygamberliğe seçilmiş, Mekke’de 13 yıl insanları tevhide davetinin ardından 53 yaşında Medine’ye hicret etmiştir ve hicretin onuncu yılında ise Hakk’ın davetine icabet etmiştir. Emîrü’l-Müminin Ali (a.s) Allah Resulü’ne (s.a.a) gusül verip onu kefenledikten sonra cenaze namazını kıldı. Sonra da ashap, grup grup gelerek cemaatsiz olarak Resulullah’a (s.a.a) cenaze namazı kıldılar. Emîrü’l-Müminin Ali (a.s), Allah Resulü’nü (s.a.a) “Hücre-i Saadeti“nde, vefat ettiği yerde defnetti.
Enes b. Malik’ten şöyle nakledilmiştir: “Resulullah’ı (s.a.a) defnettikten sonra Hz. Fatıma (s.a) bana doğru gelerek, “Ey Enes!“ dedi, “Allah Resulü’nün (s.a.a) yüzüne toprak dökmeye nasıl kıydınız?!“ Sonra ağlayarak şu beyti okudu:
Babacığım Rabbine ne kadar da yakınsın
Rabbinin çağrısına, icabet eyledin sen...
Şair ne güzel söylemiştir:
Neden yer altındasın, iki cihan sensin Yâr
Toprak değilsin, neden topraklarda yerin var.
Muteber bir hadiste Hz. Fatıma’nın (s.a) Resul-i Ekrem’in (s.a.a) pak toprağından bir avuç alıp gözlerine sürerek şu beyitleri okuduğu geçmektedir:
Ahmed’in türbesini koklayan bir bahtiyar
Ömür boyu hiç ıtır koklamazsa ne yazar!
Başıma öylesine geldi bela, musibet
Gündüzlere gelseydi, gece olurdu elbet.
Şeyh Yusuf Şamî ed-Dürrü’n-Nazim kitabında Hz. Fatıma’nın (s.a) babasının mateminde şu beyitleri okuduğunu nakletmiştir:
Söyle toprak altında yatan aziz canıma
Ne olur kulak versin feryad u figanıma
Başıma öylesine geldi bela musibet
Gündüzlere gelseydi, gece olurdu elbet
Muhammed’in gölgesi altındaydım bir zaman
Korkum yoktu zulümden, bana destekti her an
Ama şimdi alçaktan, zulümden korkar oldum
Zalimi çarşafımla kendimden iter oldum
Ağlıyorsa derdine kumru gece vaktinde
Ben gündüz de ağlarım ince bir dal üstünde
Senden sonra hüzünler olmuş benim yoldaşım
İnci tanelerimdir sana akan gözyaşım.
Safer Ayının Son Günü
Şeyh Tusî ve İbn Esir’in nakline göre hicri 203 yılında, bugün İmam Rıza (a.s) 55 yaşındayken üzümle zehirlenerek şehit edildi ve Tûs’un Senâbad bölgesinde Hamid b. Kahtabe’nin evine defnedildi. Harun er-Reşid’in kabri de o evde bulunmaktadır.
Safer ayında her gün okunacak dua.