.
.

Hayır! Sen faşist olduğun için senden hariç herkes alçak ve kötüydü. Evet, tarih de bundan başka bir şey değildi. Sadece üstünlerin hukukunu yazdı. Alttakiler üstü ilahlaştırdı. Oysaki hiçbiri ilah değildi. Peki, ne oldu da halen devam edebildi? Her neyse.

Tarih, bazen yazamaz. Bazen her şeyi yazar. Bazen de hiçbir şey yazmadı. Şimdilerde ise her şeyi yazıyor. İleride muhtemelen yine bir rüya gibi gelecek bu yaşananlar. Umarım gelecek tarihin evlatları başta iktidarlarımız olmak üzere bizleri tarihe kaydetmezler. Bize yakışan rezaletle bezenmiş tarihin unutulmuş tozlu sayfaları ve rafları. Umarım tarih bizi yerin dibine gömer; çünkü üstleri aklamaktan bir gram umut hâsıl olmadı bu alçak zamanın gidişatında!

Birkaç isyan:

Bir ülke, utanma duygusunu yitirmişlerle dolunca, sürgünler ülkesi olur.

(Nuri Pakdil)

Toplumlarımızda geri kalmışlık devam ederse turistler anıtlara bakmak yerine bize bakmaya gelirler.

(Necip Mahfuz)

Mihraptan ve minberden hukukun sesini kısarsanız

Hazret-i Allah da sizin nefesinizi, iflahınızı kısar.

(Ebû Hanife)

‘Gün’ün adamı değil, ‘dem’in adamı olmak.

(Sezai Karakoç)

İslâm, şunun veya bunun arzuladığı şekilde olma mecburiyetinde değil; O Allah'ın dilediği şekilde olma durumundadır.

(İhsan Süreyya Sırma)

Her şeyden etkilenen duygusal ve muhafazakâr bir kültürü din haline dönüştürdüğümüz için küresel gerçekliklerle bir türlü ilişki kuramıyoruz.

(Atasoy Müftüoğlu)

Özgürlüğünüzden çok kazancınızı düşünürsünüz, yoksulluktan korktuğunuz kadar kölelikten korkmazsınız!

(J.J. Rousseau)

İslam dünyası bugün iki derde müptela durumdadır ve ne çekiyorsa sinsi ve zeki münafıklarla, dindar camianın basiretsiz ve cahil kesiminden çekmektedir!

(Filozof Murtaza Mutahharî)

Din adamının devlet ve menfaat hırsları, İslam'ı asırlarca kahreden musibet oldu.

(Nurettin Topçu)

Sizlerin istediği gibi konuşup yaşamaktansa, kendim gibi konuşup ölmeyi yeğlerim.

(Giordano Bruno)

O halde halkı uyutmak gerekiyordu önce.

İyice uyuşturup duyarsız ve hissiz bir hale getirmek... Etrafında neler olup bittiğini ve ne dolaplar döndüğünü anlamamalıydı!

(Zeyneb Burucerdî)

Geriye, İslam'dan sadece ismi, Kur'an'dan sadece resmi, ibadetten ise sadece ezan sesi kalmıştır.

(İmam Humeynî)

"Ey Muhammed getirdiğin dini öylesine bozdular öyle bir hale getirdiler ki; görsen sen bile tanıyamazsın...

Avrupa'nın, ağzımıza akıtmaya istekli olduğu her şeyin susamış emicileri olabilmek için, bizim olan her şeyi, sosyal prestijimizi, ahlak ve inancımızı şevkle fırlatıp attık. İşte, modern olmanın gerçek anlamı budur."

(Dr. Ali Şeriatî)

"Şirin görünmek için, onlara asla İslam’ı olduğundan farklı göstermeyeceğiz."

(Seyyid Kutub)

Bakıyorum da, insanları kazanmak için en iyi çare onların sevdiklerini sever görünmek, doğru dediklerine doğru demek, kusurlarını övmek, her yaptıklarını alkışlamak.

(Moliére)

Eğer bir kişi, kentlerimizi hava kirliliğinden kurtarmak için fabrikaların, uçakların, otomobillerin vs. ortadan kaldırılmasının gerekli olduğunu açıklarsa, bu kişinin deli olduğundan hiç kimse şüphe duymayacaktır. Ama yaşamımızı, özgürlüğümüzü, kültürümüzü ve kendimizi korumakla yükümlü saydığımız diğer ulusların bu varlıklarını korumak için son çare olarak termo-nükleer savaşa başvurmak konusunda bir görüş birliği varsa, bu görüş son derece sağlıklı sayılır. Buradaki fark, uygulanan düşünme biçiminden değil, yalnızca ilk fikrin paylaşılmamasından, dolayısıyla anormal sayılmasından; ikinci fikrin ise milyonlarca insan ve güçlü hükümetler tarafından paylaşılmasından, dolayısıyla normal görülmesinden kaynaklanmaktadır.

(Eric Froom)

Ey milyonların sahte kahramanı! Facirlere emrettin, kirli elleriyle milyonları tezyif ettiler. Sende onları tasdik ettin. Unutma sen, kiralık yazarların ve satılık basının şişirdiği bir hiçsin!

(Zeyneb Gazali)

"Yalnız bir adamın tüm gücü elinde tuttuğu ülkeden kaçın: Bu bir köleler ülkesidir!"

(Simon Bolivar)

Oysaki bizim tek bilmek istediğimiz yoksulların neden yoksul oldukları. Sakın onların açlığı bizi doyuruyor ve çıplaklığı bizi giydiriyor olmasın?

(Eduardo Galeano)

O da iktidarının ve servetinin olağanüstü gücüyle mutluluğu satın alabileceği hayaliyle evlenmiş olsa gerekti...

(Gabriel Garcia Marquez)

Bugünün köleleri yarının tiranları olacaksa, neden bağımsızlık?

(Hoze Rizal)

"Çocuklara işkence yapılan bu dünyayı sevmeyi, ölünceye kadar reddedeceğim!"

(Albert Camus)

Anlamadıkları kitapları lanetlediler, paramparça ettiler ve ateşe verdiler!

(Jorge Luis Borges)

Fesübhânellah! Her şey tersine döndü. Gece gündüz, gündüz de gece sayılmaya başlandı. Beyaza siyah diyorlar bazıları. Tabii ki siyaha da beyaz.  Bunların iz’anları kıt olduğu gibi, gözleri de görmüyor.

(Hüseyin Kerim Ece)

Yeniliğin peşine düşenler hep dehşetin tarihini okuyacaklardır dönüp arkaya baktıklarında.

(Mahatma Ghandi)

Yazık, sen ruhu ararken, tapındın yeniden,

Yazık, taptazece putlar bulup yonttun yine sen!

(Muhammed İkbâl Lâhorî)

"Kadın toplumun eğiticisidir, kadın değerli kadınların ve değerli erkeklerin eğiticisidir. Oysa kadın iki dönemde mazlum olmuştur, birincisi cahiliye döneminde; İslam gelerek kadını o bataklıktan kurtardı ve ikincisi de günümüz batı toplumunda. Onu özgür kılma adına ona zulümler yapıldı, kadını insanlık ve onur makamından aşağı çekerek sıradan bir eşya yaptılar."

(Muhammed Beheştî)

Modernizmin bizatihi kendisi görece bir terimdir; bugün modernizm denen şey belki de birkaç yıl sonra muhafazakârlık şeklinde değerlendirilecektir.

(Cemaleddin Afgânî)

"Sana kızmıyorum. Sen bu kadarsın. Bilmeliydim."

(Cemil Meriç)

Saray çevresince desteklenen fuhşa, israfa, sapıklığa dayalı bir sanat anlayışı gelişmeye başlamıştı. Böylelikle her türlü kötülük, halkın arasında değişik isimler altında yayılma imkânı buldu. Etkin bir duruma geldi.

(Allâme Mevdudî)

Batı ülkelerinin âdet ve göreneklerini taklit eden ve o ülkeleri kendi ülkemizden üstün gören Batıcılığa karşıyız. Türkiye, millî benliğini bırakıp Batı ülkeleri içinde eriyemez. Buna, bizim milletimizin bünyesi ve tarihi müsait değildir.

(Necmeddin Erbakan)

Müslümanlar bile kendilerini anlamaktan uzaklaşmışken, başkalarının onları tanıması mümkün mü?

(Rasim Özdenören)

Nice krallıklar vardır ki, insanları çıplak ayakla gezerler.

Nice cumhuriyetler vardır ki, halkları açlıktan ölürler.

(Malik bin Nebi)

Savaşmaktan başka bir çaremiz yok. Başka bir çıkar yolumuz yok. Savaşmadan ölüme teslim olmayacağız. Er meydanında ölmek, evinde oturarak ölmekten daha iyi.

(Mahmud Derviş)

Ben fikrini geliştirmek isteyen insanın başkasının fikrinden korkmayan insan olduğunu düşünüyorum… Başkalarının fikirlerinden korkanlar kendi fikirlerine güvenmeyenlerdir ve kendilerini savunamayan kimselerdir.

(Allâme Muhammed Fadlallah)

Düşünce, insanın, dünyayı tanımanın hayati gerekliliğine cevap verme uğraşı değildir. Bu yalnızca tek bir bakış açısıdır, insanın kendini dünya içindeki diğer şeyler arasında bir şey olarak telakki etmeye kendi kendini mahkûm ettiği bakıştır.

(Henry Corbin)

Sömürgecisine itiraz edemeyen hep kardeşine düşman kesilir ve gücünü ona göstermeye çalışır.

(Frantz Fanon)

Sıradan insanlar, kendileri gibi sıradan birinin kral olmak için doğanlardan daha büyük biri haline gelmesiyle karşılarına çıkan benzersiz tablo karşısında şaşkına dönmüşlerdi.

(Eric J. Hobsbawm)

Peygamber ve arkadaşlarının kadınları, onların hayatında o kadar önemli bir rol oynamış oldukları halde, sizin, kadınlarınızı niçin hayatın kıyısına sürüp attığınızı bana açlıklayabilir misiniz?

(Muhammed Esad)

Zira eleştirmeyen, sözü söylemesi gerekirken sakınan bir ümmet dinamizmini, hayat belirtilerini kaybetmiş, ölü bir ümmettir.

(İmadüddin Halil)

Aydınların sessizliğinden çok söz edildi. Beni hayrete düşürense politikacıların sessizliği. Harekete geçirici ilkelerden korkunç derecede yoksunlar.

(Pierre Bourdieu)

Bugün İslami hareketin önemli bir kısmı, belli bir misyonu yerine getirmek üzere belli bir cemaate intisab etme olgusuyla karşı karşıyadır. Bu durum, hareketin taassup batığına düşmesine yol açmaktadır. Böyle bir durum, hareketin bir parti gibi kendi kalıbına çekilmesini ve diğer Müslümanlarla ilgilenmemesini kaçınılmaz kılar.

(Hasan Turabî)

Tek bir Müslüman ülkede dahi yeterince gelişmiş, İslam'ın ahlaki anlayışına uygun ve halkın ihtiyaçlarına cevap verebilecek mahiyette bir eğitim sistemi mevcut değil.

(Aliya İzzetbegoviç)

Bir bufalo sürüsü kadar edilgen, bir koyun sürüsü kadar munis, bir turna sürüsü kadar ödlek bir kitle için kuru-sıkı bir atış bile yeterli.

(Mustafa İslamoğlu)

"Zavallı yavrum, dinsiz gibi yaşayıp, Müslüman gibi ölmek istiyor."

(Emine Şenlikoğlu)

Eğer bir ülke, bir halk şamar oğlanı gibi elden ele dolaşıyorsa; her el kendine göre ona bir şekil, bir kişilik vermeye çalışıyorsa bir süre sonra o ülke kişiliğini kaybeder!

(Ali Bulaç)

FİLİSTİN…